Trump’ın Planı: Gazze’nin İdam Fermanı
Kanayan yaramız Gazze faciası devam ediyor.
Son günlerde gündemin baş sıralarında ABD Başkanı Trump’ın “Gazze Barış Anlaşması” adı verilen 20 maddelik güya çözüm planı üzerindeki tartışmalar yer tutuyor.
İslam ülkeleri de dâhil olmak üzere, dünya kamuoyunda bu plan Gazze için bir umut ışığı olarak gösterilmeye çalışılıyor. Ama aklıselim ve vicdan sahipleri ya da en azından hak ve adalet ölçülerinden biraz olsun nasibi olanlar, bu planın İsrail’e bedavadan bir zafer vadettiğini, Hamas’ı yok edip Gazze’yi esarete sevk etme anlamına geldiğini görüyor, anlıyorlar.
Bu ve müteakip birkaç yazımızda Trump’ın Gazze planını ilmî kriterlerle değerlendirmeye çalışacağız.
I- Trump’ın Misyonu ve Gazze Planı
Bu planın Trump tarafından seslendirilmiş olması endişelenmek için yeterli bir sebeptir. Çünkü Trump Gazze faciasında ara bulucu değil, taraftır. İsrail’le aynı saftadır. İsrail’i sınırsız ve şartsız desteklemekte, Hamas’ı ve Gazzelileri suçlu, hatta terörist olarak görmektedir. Dolayısıyla bu plan -içeriği bir yana- sadece bu yönüyle bile güven vermemektedir.
II- Trump’ın İsrail ve Gazze’ye Bakışının Geçmişi
1- Trump, birinci başkanlık döneminde de İsrail’i korumuştu. Normalleşme sürecindeki İbrahim Anlaşmalarına öncülük etmek suretiyle İslam dünyasında zaten yün teliyle tutan birlik ve beraberliği parçalamıştı. Trump’ın bu yönü, Filistin ve Gazze açısından, hatta daha genel çerçevede İslam dünyasının kimliğini koruması cihetinden çok tehlikelidir. Çünkü İslam ülkeleri İsrail’in güvenliğini temin etmek üzere, İsrail’le -sözde- dostluğa davet edilmektedir. Hâlbuki bu, yani “İbrahim’de buluşmak” teklifi, İsrail’in İslam’a ve Müslümanlara karşı beslediği, Kuran’ın da haber verdiği kadim düşmanlığı kamufle etmeye yönelik ucuz bir tiyatrodur. Ama ne yazık ki kısmen de olsa tutmuş gözükmektedir.
Trump’ın damadının Yahudi olduğu ve Netanyahu ile şahsî yakınlık ve ideolojik hedef birliği içinde hareket ettiği bilinmektedir. Hatta basında ve kamuoyunda, Trump’a aitmiş gibi görünen bu planın esasen Netanyahu ile Trump’ın damadı tarafından hazırlandığına dair güçlü bir kanaat vardır. Hal böyleyken Trump’ın bu planı önce İslam ülkeleriyle görüşmesi, ardından da Netanyahu ile bir araya gelerek güya ona da kabul ettirmeye çalışması, oyun içinde oyundur.
Öte yandan yine basından öğrendiğimize göre Trump, plan üzerinde İslam ülkelerinin liderlerine gösterip onların desteğini aldıktan sonra birtakım değişiklikler yaptığı Pakistan tarafından dile getirilmiştir. Doğrusu bu iddia karşısında hayrete düşmemek ve endişe etmemek mümkün değildir. Konuya dair haber metinlerinden biri şöyle:
“Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar, bugün Cuma günü, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’deki İsrail savaşını sona erdirmek için açıkladığı 20 maddeden oluşan planın, geçen ay çoğunluğu Müslüman olan ülkeler grubunun önerdiği taslaktan ‘açıkça farklı’ olduğunu söyledi.
Dar, parlamentoda yaptığı konuşmada, ‘Trump’ın açıkladığı yirmi madde bizim maddelerimiz değil...’ diyerek, bazı temel maddelerin Arap ve Müslüman liderlerin sunduğu şekilden değiştiğini belirtti.” i
2- Trump ikinci dönem başkanlığı öncesindeki seçim kampanyasında savaşları bitirme sözü vermişti. Ama iktidara gelir gelmez Gazze hakkında skandal ifadeler kullandı. Biz o günlerde yine bu köşede kaleme aldığımız Trump’ın Barış Formulü: Ya Sürgün Ya Ölüm başlıklı makalemizde durumu şöyle değerlendirmiştik:
“(Trump) Bu kadar çirkin, bu kadar sefil bir hesap peşinde olduğu halde, Gazzelilere hamiyetperver gözle bakıyormuş gibi bir tavır takınması ise gerçekten sözün bittiği yerdir.
Neymiş?
Gazze insanların yaşayabileceği bir yer değilmiş. Gazzelilerin geri dönmek istemelerinin tek nedeni alternatiflerinin olmamasıymış.
Eğer bir alternatifleri olsaymış, Gazze'ye geri dönmeyi düşünmezlermiş.
Bu sebeple başka yerlerde ‘güneş ışığı alan, güzel açık alanlarda’ onlar için ‘güzel binalar’ inşa etmek gerekiyormuş. Bu yapıldığında hiçbiri Gazze’ye geri dönmek istemeyecekmiş…
Anlaşılacağı gibi bu alaylı ifadeler sadece Gazzelilerle değil, bütün dünyayla dalga geçmektir.
Kuzu postuna bürünen kurt misali bunları söyleyen Trump, Gazzeliler gittikten sonra olacakları ise şöyle anlatıyor:
‘ABD, Gazze Şeridi'ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız… Bu........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein