Allah Kimseyi Susuz Bırakmasın
Yağmur yağınca, kar yağınca öyle bir mutlu oluyor ki İnsanoğlu. Özellikle de bir beklentiden ve kurak geçen günlerden, hatta yıllardan sonra yağmur yağdığı, kar yağdığı zaman, insanoğlu mutlu oluyor.
Mutlu olmaktan öte, umutla doluyor. Öyleyse yağmur ve kar, yalnız yağmur ve kar değil mutluluk ve umut. Allah kimseyi susuz, yağmursuz, karsız bırakmasın. Allah kimseyi mutsuz ve umutsuz bırakmasın.
Yağmur, kar, su mutluluk ve umut, huzur ve refah demektir. Her yağmur, kar yağışında insanların gözünde umut ve mutluluk okunuyor.
Özellikle de kuraklık ve bir müddet beklentiden sonra kar ve yağmur yağdığında, adeta toprağa su yükleniyor, insana umut yükleniyor.
Rahmetli Annem derdi ki, “gider darlık, gelir bir bolluk.” Bu sözdeki hikmet şuydu: “Allah insanı sınav eder, sınar ve ondan sonra mutlaka onun beklentisini verir. Allah kulunu darda bırakmaz.” Bu sözün manasını Analarımız Babalarımız ve tüm Ecdadımız idrak etmişti. Peki biz idrak edebildik mi?
Kur’an-ı Hakim'de (Hikmetli Kur’an’da) şu ayet-i kerime çok anlamlıdır konumuz açısından.
“Sizi mutlaka biraz korku ve açlık ile; biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden noksanlaştırmak suretiyle imtihan edeceğiz.” (Bakara Suresi, 155)
Tabi bu noktada şurası çok mühim.
İnsanoğlu sınandığında, darlıktan bolluğa kavuştuğunda ne yapıyor? Şükrediyor mu? Nankörlük mü ediyor? Yüce Rabbimiz bizi şükredenlerden eylesin. Amin.
Ancak nankörler çok. Nimete kavuştuğunda, bir beladan kurtulduğunda sanki hiçbir şey........
© İstiklal
