O Silahları Kim Getiriyor, O Silahla Mehmetçik Vuruluyor!
1993 yılı… Soğuk Savaş biterken, yeni dünya düzeninin çatısı kuruluyordu. Ama bu çatı, bizim üstümüze çökmüştü. Rahmetli Turgut Özal, Türkiye’yi kronik çatışmalardan kurtarmaya, Kürt meselesinde çözüm üretmeye niyetlenmişti. Ancak bu niyet, Türkiye’nin üzerine çöreklenmiş derin elleri rahatsız etti.
Ve o eller harekete geçti.
Uğur Mumcu… Tarikat-siyaset-ticaret üçgenini çözüyor, PKK’ya gönderilen silahların TSK envanterine ait olduğunu yazıyordu. Bombalı suikastla susturuldu.
Turgut Özal… Barış için adım atmak istiyordu, aniden “zehirlenerek” öldü.
Adnan Kahveci… Karanlık mali yapıları kurcalıyordu, şüpheli bir trafik kazasında can verdi.
Eşref Bitlis Paşa… Devlet içindeki bir kanadın PKK’ya silah gönderdiğini araştırıyordu, uçağı düşürüldü.
Hepsi aynı karanlık akla dokundu.
Hepsi aynı merkezin kırmızı çizgisine bastı.
Bugün 2025 yılındayız. Yarım asırdır bu ülkenin enerjisini emen, güvenliğini tüketen, toplumsal yapısını kutuplaştıran PKK meselesi. Ancak Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan gibi bir liderin korkusuz ve cesur hamlesiyle çözülebilir. DEAŞ, PYD, FETÖ şimdide PKK
Çünkü bu ülkede “çözüm süreci” denilince, birileri kolları sıvıyor, siyasiler ne zaman aynı masaya otursa, silahların susması ihtimali doğsa… Aynı eller devreye giriyor.........
© Internethaber
