menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İslam Antropolojisine Giriş

6 0
10.01.2025

Tek bir birey olarak fizyolojik açıdan dik durduğumuzda ortaya çıkan anatomik yapımız aynı zamanda önceliklerimizin neler olduğunu açıklarken aynı zamanda da onlardaki ulvi gayelerinin ne olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Bu haliyle birey olarak insan doğa, tarih ve fıtratıyla uyumlu bir birliktelik yaşayarak baş başa kaldığında Rabbini mutlaka bulur. Zira birey monoteizme, toplum ise politeizme meyildir. Doğa, Tevhid için bir atölye hükmünde iken kronolojiden sıyrılan tarih fenomonolojik bir çehreye bürünerek pedagojik bir form kazanır. Bu açıdan bakıldığında insan fizyolojisi kıyam, rükûve secde ile namaza ve en geniş haliyle ibadete uygun bir şekilde yaratılmıştır.

1. ELEŞTİREL MÜSLÜMAN AKLI: MARİFETULLAHIN AFAKI

Sosyal akıl, rasyonel teolojiye hizmet eder. Çağımız insanı, bilmektedir ki sosyal insan veya toplumdaki aktif insan, aklıyla ve karizmasıyla öne çıkar. Bu açıdan baktığımızda toplumdaki insanın misyon ve görevi ise rasyonel teolojiye uygun bir şekilde yaşamaktır.

Müslümanın eleştirel aklı, her türlü sosyalist zihniyetinden öte ” her mazlumun her ezilenin yanında… Bir ideolojiden de öte pratik olarak ezenlere karşı devrimci bir akıl… Başkafikirlerin hatta tevhid peşindeki yaşanmış farklı dini tecrübe algılarına hoş gören, şirke bulaşmış her dini düşüncenin kökündeki hakikat algısının İslam’ın ta kendisi olduğunu öğreten bir akıldır. Hak ve adaleti vurgulayan bu “yapıcı eleştirel” akıl sayesinde Müslüman, yaşadığı ortamı öyle yumuşatır ve hazırlar ki en büyük düşmanı olan firavunları bile beklemediği zemin ve zamanda o çok güvendikleri silahlarıyla hatta önemsedikleri maddi zenginlikleriyle cesetler olarak köpük gibi su üstünde batıp çıkarıverir.

2. MÜSLÜMAN KALBİ: GÖNÜL

Müslümanın kalbi muhabbetle dolu olup bu kalbi sayesinde ne Züleyha’yı umutsuzca çöllerde arayan ne onu şehrin neon ışıklarında boğan Müslüman, aynı zamanda tam aksi uçta kadından ve hatta dünya güzelliklerinden kaçarak kendini dağlara vurup manastırlar inşa edip münzevi bir hayat peşinde Rabbe adamaz. Aksine Müslüman, kalbinde “Mevla’ya muhabbet ve Züleyha’ya aşk”........

© İnsaniyet


Get it on Google Play