Tokat’tan Çıkıp Konya’ya Bağdaş Kurmak
Yol eğitir, hicret olgunlaştırır, sabır kemale erdirir.
Her insanın cennetten başlayan sonu oraya ya da cehenneme doğru giden bir yolculuğu vardır.
Hayatımızın bazı kısımlarında biz müdahil olamayız.
Bizi imtihan eden Allah bizi o şeritten alır başka bir şeride kor ve kulum buradan devam et der.
14 yaşında Tokat-Zile-Çeltek’ten batıya, Türkiye’nin en ucuna giderek başladı benim hicretim.
Rahmetli babam 1983 yılında girdiğim devlet parasız yatılı okulu sınav sonucumu “Kırıkkale Sağlık Meslek Lisesi” şeklinde okumuştu.
Sonuç kâğıdında o cümlenin yazması imkansızdı.
Zira Sağlık Meslek Lisesi o yıllarda sadece Kırıkkale’de değil, Kırklareli-Konya ve Bingöl’de vardı.
Ama baba yüreği 20 saatlik Kırklareli’ni değil, 6 saatlik Kırıkkale olmasını istiyordu.
Çünkü gidecek çocuk henüz 14 yaşındaydı.
Zile’den babamla birlikte Azimkâr firmasına ait otobüse bindik.
O zamanın moda şarkısı “anadan ayrı, babadan ayrı, birden yârdan ayrı kaldım hepsinden acı” sözleri eşliğinde birbirimize çaktırmamaya çalıştığımız kısa süreli ağlamalarla 16 saatte İstanbul Anadolu otogarına vardık.
İstanbul’u ilk kez 1983’de 14 yaşında gördüm.
Anadolu otogarından Avrupa otogarına iki valizle geçmek bir çocuğun boyunu aşan bir işti.
Bir şekilde araba selinin önüne kendimizi atarak geçtik, başka çaremiz yoktu.
Dört saat daha yol yaparak Kırklareli Sağlık Meslek Lisesi’ne kayıt........
© İnsaniyet
visit website