menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kader Ve Kazanın Hakikati

2 0
18.03.2024

İslam düşüncesinde hâkim görüş, âlemin işleyişinin bütünüyle Yüce Allah’ın iradesine bağlı olduğudur. Buna göre âlemde bir işleyiş kanunundan söz edilecekse öncelikle bunun kaynağının/dayanağının Yüce Allah olmasını baştan kabul etmemiz gerekmektedir. Bu konuda ihtilaf yoktur. İhtilaf, insan fiilleri hususundadır.

Yüce Allah’ın kudretinin insan fiillerinin oluşumuna etki boyutu nedir? Bu etki, fiilin hangi aşamasında gerçekleşir? Burada aşama dememiz, zamansal anlamda değildir. Çünkü Yüce Allah zaman ve mekândan münezzehtir, O’nun için bir şeyin gerçekleşme zamanından söz edilemez. Öyleyse buradaki zamansal aşama Allah bakımından değil, evren ve insan açısındandır.

İnsan fiilleri konusunda Mutezile âlimleri Yüce Allah’ın baştan güç vererek insanın kendi fiillerini meydana getirdiğini iddia ederken Ehl-i Sünnet âlimleri bu gücün insana fiilin oluşumu anında verildiğini, yaratmanın Allah’a, niyetin ve kastın ise kişiye ait olduğunu dile getirirler.

Her iki görüşte de yaratma gücü Allah’a bağlanmakta, verilme zamanı ve aşaması hususunda ihtilaf bulunmaktadır. Buna göre bir fiilin iyi veya kötü olması Mutezileye göre insanın iradesi ve önceden verilen güçle gerçekleşen fiiline bağlanırken Ehl-i Sünnete göre insanın iradesine bağlanır. Her iki görüşün ortak noktası insanın iradesinin/niyetinin kulun fiillerinin iyi ve kötü niteliği kazanmasında belirleyici olduğudur. Kader konusu işte tam da bu noktadan ele alınmalıdır.

Kader, evrendeki olgu ve olayların Allah’ın koyduğu ölçüye göre işlemesidir. İlahî irade tarafından konulan bu ölçüye insanın müdahale etme şansı yoktur. Evrenin içinde bir unsur olan insanın da bir kader çizgisinin ve bu çerçeveden bir özgürlüğünün bulunduğu bir gerçektir. Onun özgürlüğünün dayanağı kendisine verilen akıl ve iradedir.

İnsanın özgürlüğü niyetiyle yani zihnindeki düşüncesiyle sınırlıdır. Bunun anlamı, insan düşünce bakımından özgürdür. “Dinde zorlama yoktur” ilkesi de bunu teyit eder. Çünkü insanın tek hâkim olduğu yani istediği gibi çekip çevirebileceği tek şey düşüncesidir. Bu düşünce fiile veya söze dönüştüğünde artık insanın........

© İnsaniyet


Get it on Google Play