Aliya’nın Gölgesinden Yükselen Işık: el-Fatih Ali Hasaneyn Muhammed Şerif-I
Aliya, 1965’te bin bir güçlükle kendisini bulan delikanlıyı büyük bir ciddiyetle dinlemişti. Sanki karşısında bir devlet adamı vardı ve onunla bazı meseleleri müzakere ediyorlardı. Delikanlı çalışma şartlarını söylüyor, Aliya can kulağıyla dinliyor. Ancak o zamanın delikanlısı yıllar sonra gözleri dola dola “Ben nasıl olur da Aliya gibi dünyanın en güzel insanına şart koşabildim?” diye hayıflanacaktı.
Hasaneyn Hoca’yı tam anlamıyla tanımak için onu dönemleri ve önemli dönemeçleriyle birlikte değerlendirmek iyi olacaktır. Hayatını şu üç döneme ayırabiliriz:
Birinci dönem: Çocukluğu, ismiyle tanışması ve lisede İhvan-ı Müslimin çalışmalarında yer alması.
İkinci dönem: Belgrad’daki üniversite yılları ve Aliya ile tanışması. Aliya ile İslam düşüncesine dair kitap tercümeleri ve bunların dağıtımı.
Üçüncü dönem: Bosna Devleti’nin kuruluşunda yer alması. Aliya’nın isteğiyle Viyana’da Üçüncü Dünya Yardım Ajansı kurması. Bosna Devleti Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in müsteşarı olması ve Aliya sonrası.
Birinci dönem: Hasaneyn Hoca, 1946’da Sudan’ın Sinnar eyaletinin Karkoç köyünde dünyaya gelir. Babası Türklere ve özellikle Fatih Sultan Mehmet Han’a olan sevgisinden dolayı oğluna el-Fatih ismini verir. Bir gün köylerine sohbet etmeye bir cemaatin mensupları gelir. İsimleri, Sıbğatullah, Şemseddin gibi........© İnsaniyet
visit website