Donald Macintyre Bu Yahudi isyanı, Netanyahu'yu eleştirmenin neden antisemitizm olmadığını gösteriyor
İsrail'in kıtlığın eşiğindeki Gazze Şeridi'ne yıkıcı saldırıları devam ederken, Birleşik Krallık vatandaşlarından oluşan küçük bir grubun 18 aydır süren savaşa verdiği tepki önemsiz görünebilir, özellikle de çarşamba akşamı (22 Mayıs) Washington DC'de iki genç İsrail büyükelçiliği çalışanının anlamsız ve savunulamaz bir şekilde öldürülmesinden sonra.
Ancak Britanya Yahudileri Temsilciler Kurulu'nun 36 üyesinin "İsrail'in ruhunun parçalandığı" savaşın tırmanmasına karşı geçen ay yaptığı açıklama, yalnızca kendi toplumlarında yankı bulmakla kalmadı, aynı zamanda çok daha geniş bir anlam kazandı.
36 kişinin ortaya koyduğu bu argüman, gündeme geldiği günden itibaren giderek daha geniş yankı buldu. Ve bu, yerel sinagoglarını temsil eden ve kendi topluluklarında öne çıkan Yahudi din adamları tarafından savunulduğundan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun defalarca dile getirdiği, onun hükümetinin politikalarını eleştirmenin "antisemitik" olduğu argümanını kaçınılmaz şekilde zayıflatıyor.
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
36 kişinin nisan ortasında Financial Times'a (FT) gönderdiği, martta savaşın yeniden başlatılması, sonra da tam bir abluka uygulanması kararıyla yaşanan "katlanılamaz" olaylara karşı "Yahudi değerlerimiz bizi ayağa kalkmaya ve sesimizi yükseltmeye zorluyor" denen çığır açıcı mektup ciddi bir tepki yarattı.
Temsilciler Kurulu Başkanı Phil Rosenberg mektuba derhal yanıt verdi. Kurulun yöneticileri, "çok sayıda şikayet" gelmesi üzerine imzacılar hakkında disiplin soruşturması başlattı; yönetim kurulu üyelerinden Harriet Goldenberg, mektubu imzaladığı için grubun uluslararası biriminin başkan yardımcılığı görevinden uzaklaştırıldı.
Diğer bir imzacı Rebecca Singerman-Knight da Jewish Chronicle gazetesine, kendisi ve meslektaşlarının, diğer pek çok şeyin yanı sıra "kapolar" diye adlandırıldığını söyledi. Bu terim aslen Naziler adına toplama kampındaki diğer mahkumları denetleyen mahkumlar için kullanılıyordu.
Bu tepki, özellikle mektubu imzalayanların İsrail'in varlığını tartışılmaz bir gereklilik olarak kabul ettiği dikkate alındığında, fazlasıyla abartılı görünüyor. Hepsi kendilerini Siyonist olarak tanımlıyor ve çoğu da 7 Ekim 2023 saldırısının ardından patlak veren İsrail'in savaşını başta desteklemişti. Nitekim imzacı Philip Goldenberg, mektubun yayımlandığı gün BBC radyosuna verdiği röportajda, "Netanyahu'nun Siyonizm'e verdiği zarar, Hamas'ın verdiği zarardan daha fazla" diye serzenişte bulunmuştu.
36 temsilci, İsrail devletini desteklemekle İsrail hükümetine, ülke tarihinin en radikal milliyetçi ve sağcı yönetimine arka çıkmak arasındaki farkı vurguluyor. İmzacıların çoğu, Britanya Yahudiliğinin Reform veya Liberal akımlarına........
© Independent Türkçe
