menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Filiz Kerestecioğlu yazdı | Hepimizin Sırrı’sı

14 1
06.05.2025

Yazıyorum yazıyorum olmuyor. Çünkü biliyorum ki yazıp bitirirsem bu bir veda olacak. Vedalaşamıyorum.

Hastanede hiç tanımadığım adamların yüzünde ara ara seni görüyordum. Dinlenmiş, yataktan kalkmış, kantine bizleri görmeye gelmişsin sanki! Çok tuhaf bir histi bu. Resmen ağır aksak yengeç gibi yürüyüşünle yaklaşıyorsun ya da arkadan gördüysem uzaklaşıyorsun gibi…

Çok iyi görünmez olurdun sen! İstemediğin hiçbir şeyi sana yaptırmak mümkün olmadığı için, atlatıp hiç çaktırmadan uzaklaşmayı çok iyi bilirdin. Hastanede de işte bir görünüp bir yok oluyordun sanki.

Bugün taziye yerinde kardeşin Ali’nin omzuna dokunup “ben bi dışarı çıkıp sigara içeyim” dedim. Ali de bana “koridor çok kalabalık ben de gelip seni oradan rahatça geçireyim” dedi. Şaşırdım önce; niye koridordan kendim geçemeyeyim ki diye düşündüm “Yok yok ben giderim hiç rahatsız olma” dedim. Ali de “Yahu ben de kaçayım bi sigara içeyim işte” dedi. A ha dedim işte Sırrı’nın kardeşi!

“Herkesin yüzünde bir tebessümü miras olarak bırakan.” Böyle dedi camide hoca senin arkandan. Ne güzel söyledi.

Ankara’da birlikte sokakta dolaşırsak herkes sana yaklaşır fotoğraf çektirmek ister, sen de asla reddetmez “bir vekilin en birinci görevi fotoğraf çekinmektir” der güldürürdün beni. Senin beni güldürmediğin olmazdı ki zaten hiç!

“Sırrı’nın hatrına” deyip, bu sözünü söyleyerek, Adıyamanlı hemşerilerini kıramayıp bir tek fotoğraf çektirdim arkadaşım seni uğurlarken.

Tam mezarlıktan ayrılırken İhsan Eliaçık’ a rastladım. “Cenaze namazını sizin kıldıracağınızı duyunca, nasıl sevindiğimi anlatamam” dedim ona. Ha bir de “Sizin adınızı duyunca işte şimdi Sırrı cennete gidecek diye........

© İlke TV