menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Arzu Şimşek yazdı | Ana muhalefet partisinin demokrasi krizine soldan yana açtığı yol

18 4
sunday

Otoriter rejimler demokrasi bağlamıyla demokrasi rejimlerindeki krizlerin sonucu oluşmuş, yine popülizm ve liderlik gibi karakteristik özelliklerine dayanarak krizleri topluma rağmen lehine çevirerek ayakta kalabilen; bir bakıma buna mahkum rejimlerdir. Günümüzde otoriter rejimlere yol açmış olan demokrasi krizleri tarihsel süreciyle seçme seçilme, katılım, eşitlik ve adalet, çoğulculuk gibi taleplerle mücadele eden toplumsal aktörler ile çıkar birliği içindeki egemen güçler arasında ortaya çıkan dönemsel farklılık ve devamlılık içeren çelişkilerin krizleridir. Bu nedenle 19 Mart’ta ana muhalefet partisi öncülüğünde eylemselleşen politik toplumsal tepkiyi demokrasinin, tarihi seyri içinde krizini aşma potansiyeliyle değerlendirmek ve sol’a açtığı yolu görmek etik bir sorumluluk olarak görünmekte.

Bildiğimiz gibi İkinci Dünya Savaşı sonrası Refah Devleti sistemleri toplumsal talep ve hareketlerin baskısıyla kapitalizmin sürdürülebilirliği arasındaki gerilimle ortaya çıkmıştır. Her ülkede tarihsel gelişimine bağlı farklılıklar içermekle ve gelişmiş ülkelerin çevre ülkelerde belirleyiciliğini unutmamakla birlikte, genel haliyle sosyal hakların genişletildiği, işçi ve emekçilerin sendikal haklarla birlikte yönetimlerde temsilci bulunduracak kadar söz sahibi olduğu bu dönem ulus devletler nezdinde demokrasi rüyasına neden olmuştur. Demokrasinin gül bahçesi vadetmediğinin anlaşıldığı 1980’lere kadar bu dönemin önemli aktörleri sosyal demokrat partiler olmuştur. Bu sefer yani bir önceki dünya savaşlarını-faşizmi hazırlayan temsili parlementer sistemde siyasi katılım hakları için mülksüz ve yoksulların mücadelesinin etkisi olduğu kriz yine dışarda kalan yoksulların talepleriyle birleşen ancak çok daha geniş yarılan........

© İlke TV