Üç tarafı denizlerle kaplı ülkemizin üç tarafı da Kürtlerle kaplı
İçinden geçtiğimiz sürecin oluşmasındaki en büyük etkenlerden biri olan bu başlıktaki gerçeklik, yeni dönemde özellikle aydınlara büyük ve hatta tarihi sorumluluk yüklüyor.
Maalesef bazı “aydınlar” hâlâ yeni şartlara ilişkin söylemlerine eski dogmalar üzerinden devam ederken, kimileri de zamanında insanlar Kürtçe konuştu diye tutuklandı, şu veya bu haksızlıklar yapıldı diyerek kendilerince günah çıkarıyorlar. İyi de, peki o zaman sen neredeydin, ne şekilde karşı çıktın o yaşananlara?
Susmayanların önünde saygıyla eğilerek, o günlerde susanların şimdi ahkâm kesmeleri her ne kadar trajikomik olsa da, geç olsun temiz olsun ve “video ne kadar güzel bir alet” demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.
Bir başka akım da hâlâ bu iş sadece emperyalizmin bir oyunu söyleminde bozuk plak misali takılıp kalanlar.
Madem bu iş sadece emperyalizmin oyunuydu, planıydı, o zaman neden emperyalistler tam da yeni bir paylaşım savaşına tutuşmuşken sorun bitiyor?
Tabii ki o boyutu var ama kaynağı, dayanacak altyapısı olmayan hiçbir yerde kimse böylesi bir problemi bu boyutta çıkaramaz. Varsa sorun, kullanırlar o ayrı. Akıllı ol, kullandırtma.
Neymiş, Kürt sorunu diye bir şey yokmuş, emperyalistler terör sorunu yaratmış. Elli yıllık nakarat.
Bu süre zarfında on binlerce kişi eline silah alıp dağa gitti. Hadi 9999’u kandırıldı, 9999’u kaçırıldı, 9999’u da emperyalizmin oyununa geldi, peki içlerinden bir kişi yok muydu kendi iradesiyle giden, neredeyse bile bile ölüme? Hele bir gelsin anlatsın bakalım niye gitmiş, biz de anlamaya çalışalım ki bir daha tekrar etmesin yaşadıklarımız.
Aksi takdirde yaşananları sadece emperyalizmin oyunu olarak görmek çok pasif, edilgen bir duruş olur; dolayısıyla bizlere, Türkiye’ye yakışmaz.
O zaman, emperyalist güçler yarın yine aynı oyunu oynarlarsa ne olacak? Biz şimdi ne yapalım?
Emperyalistler aman bir daha oyun oynamasınlar diye dua mı edelim?
Yoksa hiç kimsenin, üzerinde hiçbir oyun kuramayacağı, yepyeni bir Türkiye yaratıp bölgede ve sonuçları itibarıyla belki de dünyada, senaryosunu kendimizin yazdığı oyunu mu oynayalım? Mesele bu.
Siyaset biliminde “positive spillover effects” denilen, pozitif taşma etkisi diye çevirebileceğimiz bir kavram vardır. Kabaca çevresel faktörleri kullanarak etki alanını genişletmeyi ifade........
© İlke TV
