Aynalarda Görünmeyenler ve Kusurlarının Gölgesindekiler
İnsan topluluk içinde var oldukça bir yüz taşır. Bu yüz, sadece dışarıya gösterilen bir maske değildir. Çoğu zaman o, başkalarının gözünden kendini görmeye çalışan, kimi zaman kendi içindeki eksikleri bastırmaya, kimi zamansa başkalarının hatalarını büyüterek kendini temize çıkarmaya çalışan bir zırh gibidir. İş yerinde, evde, sosyal çevrede ya da bir arkadaş sohbetinde sıkça karşılaştığımız şu söz dikkat çekicidir: “O kadar cimri ki bir çay bile ısmarlamaz.” Belki bunu söyleyen kişi, başkasının elinin sıkılığını yargılamadan önce kendi cömertliğini hiç sorgulamamıştır. Belki de bu söz, kendi kusurlarını gölgede bırakmak için seçilmiş, bir savunma mekanizmasıdır.
Doğada mükemmelliğe yer yoktur. Bu bağlamda mükemmel sistem yoktur. İnsan doğası gereği de kusurludur. Ne var ki kusurların farkına varmak, onları kabul etmek ve düzeltmeye çalışmak, ciddi bir içsel emek ve çaba ister. Bu emekten kaçınan birey, en kestirme yolu seçer. Başkalarının eksiklerini abartarak anlatır. Böylece hem kendini kusursuz gibi gösterir, hem de dikkatleri kendi üzerinden başka yöne çeker. Psikolojide bu duruma yansıtma (projection) denir. Yani kişi, kendi içindeki olumsuzluğu bir başkasına atfeder; bir nevi iç dünyasındaki gölgeyi, dış dünyada........
© Hürses
