menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ÜÇ FİDAN

15 0
08.05.2025

Güzel sözlerin tek başına bir anlamı yoktur, içini doldurmak gerekir

Sevgiyi hissettirmek gibi

Yaşamı, hayatı ve insanı anlamak için sadece sözler de yetmez!

Zihnini bilgilerle dolduracaksın,

Yeni buluşları, ilk icatları merak edip okuyacak,

İnsanlığa yön verenleri tanıyacak, bildiklerini çevrene anlatacaksın.

Başlaman gereken yer aslında çok basit,

Mesela bir türkünün yazılış öyküsünü oku, destanları araştır

Bir yerde acılar içinde yazılırken türkünün,

Bir başka yerde, bir başka zamanın içinde eğlencelik olarak dinlendiğini hatırla

Ve sonra,

Ve sonra çıkmaz yollarda kaybolmuş gibi kaybol yüreğinin ortasından..

Korkma, kaybol!

Nasıl olsa nereye gidersen git seninle gelecektir yüreğindeki acı

Ve çocukluk anıların…

Bilirim şiirler kalbini deler geçer yalnız gecelerinde

Bir türkü de tutturamazsın acının içindeyken

“Bir pazar sabahıydı, Ankara kar altında
Zemheri ayazıydı, yaz güneşi koynunda
Ucuz can pazarıydı kalemim düştü kana,
Zalimler pusudaydı bedenim paramparça

*

Uğurlar olsun, uğurlar olsun,

Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun

Bir keskin kalem bir kırık gözlük

Yürekli yiğitlere hatıran olsun (*1K)”

*

Dur orada!

Otur, olduğun yere

Bu kadar acı fazladır insan yüreğine

Ve acı, köreltir, susturur insanın dilini

Bir ömürde kaç defa ölür insan?

Ve sonra,

Tolstoy’unun sözü geçsin aklından o yürüyüş yolunda;

“Bir insan acı duyuyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyuyorsa insandır”

Ve sonra Rodrigo'nun Gitar Konçertosu (*3) dinle,

Piyanistin parmakları gitara değil, sanki yüreğin teline vurduğunu hisset

Her notada kan gölüne düşmüş gibi, içinde bir acı hissediyor musun?

Ceplerine doldur gözyaşını kimseler görmesin

Okurken üç fidanın son günlerini

Bilirim dayanmaz yüreğin, ağlarsın…

“İdam günü gelip çatınca, o sevdiğim, alıştığım giysilerimi giyeceğim: postallarımı, parkamı.

Beyaz ölüm gömleğini giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim.

Kesin. Direneceğim ve giymeyeceğim.

Öyle her zamanki eyleme gidiş tavrımla gideceğim”

Yok, traş falan da olmayacağım.

Gidip, oturup, önce bir sigara yakacağım orada.

Sonra demli, sıcak, güzel bir çay içeceğim.

Ha bak, Rodrigo’nun o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim orada.

Bak, bunu çok isterim. Sanırım, asılacak bir insanın son istediğini geri çevirmezler.

Bunu isteyeceğim.”

Bunları okurken,

Kalbinin........

© Hürses