Bize bir şey olmaz mı? (!)
25 yıl önce yayın hayatına başlayan mesleki bir yayın organının okurlarına “Merhaba” dediği ilk sayısında yayınlanan yazımı, arşivimi gözden geçirirken yıllar sonra tekrar okuma imkânım oldu.
2001 Eylül ayında yazılmış ve yayınlanmış yazıma konu olan, içeriğini oluşturan hususların, çeyrek asırlık bir zaman geçmiş olmasına rağmen bugün geçerliliğini koruyor olmasını görmek düşündürücü olduğu kadar üzüntü verici geldi bana…
Yıllar önce yazılan, bugün hala geçerliliğini koruyan bölümleri alıntılayarak 25 yıl sonra sizlerle tekrar yazdıklarımı paylaşıyorum.
“Tanrı bir gün melekleri yanına çağırarak, "artık bilimsel çalışacağız" der. Melekler şaşkın, bu sözün ne anlama geldiğini Tanrı’ya sorarlar. Tanrı, insanların ölürken söyledikleri son söz ile ahirette söyledikleri ilk sözlere bakarak, istatistik bir çalışma başlatacaklarını açıklar. Bunun üzerine melekler başlarlar Tanrı’nın söylediği gibi istatistik tutmaya. Bir gün Tanrı, meleklerden bu istatistiklerideğerlendirmelerini ister. Melekler de istatistikleri değerlendirdiğinde; İngilizlerin, "Good bye my darling" Almanların, "Ich liebe dich", Fransızların, ise "O la la" sözlerini son ve ilk sözler olarakkullandıklarını, Türklerin de "Bana bir şey olmaz ağabey" dediklerini rapor olarak Tanrı’ya sunarlar.
Şimdi içinde bulunduğumuz koşullara baktığımızda, bize bir şeyler olduğu ve Cumhuriyet tarihinin en ciddi krizini yaşadığımızı görüyoruz. Büyük umutlarla girdiğimiz 21. yüzyılın ilk yılları ülkemiz için yolsuzluklar ve kriz yıllarına dönüştü.
Son 20 yılda ürettiğinden çok fazlasını tüketen bir toplum olarak ekonomide, siyasette ve sosyal yaşamda çok ciddi bir bedel öder hale geldik. Bu bedel de "Bize bir şey olmaz ağabey" yaklaşımının bir sonucudur.
Bu anlayışla; fay hattında binalar yaptık,........© Hürses
