menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

BELİRSİZ ALACAK DAVASINI KALDIRMAYA TEŞEBBÜSÜN AKIL VE HUKUK DIŞILIĞI ÜZERİNE

12 3
08.10.2025

Belirsiz alacak davasının (HMK m. 107) ne olduğunu anlatmaya ve bu konudaki tartışmaları da yenilemeye gerek yok. Zaten bilen biliyor, bilmeyen ve anlamayana, anlamak istemeyene de ne kadar anlatsanız boşuna. Ancak çok da resmîleşmeyen yeni paketlerde bu davanın kaldırılması gibi aklı ve hukuku zorlayan bir yola girileceği, bu da yetmeyip belirsiz alacak davasındaki sonuç ve etkilerin önemli kısmının da kısmî davaya taşınarak sorunun çözüleceği gibi daha da hukuk ve akıl dışı bir yönteme başvurulacağı tartışılmaktadır.

Daha sonra daha geniş değerlendirme yapmak üzere, şimdilik bu çıkmaz yola ilişkin kısa bir iki şey söylemekte fayda var.

1. Medenî usûl hukukunda, idare (iptal, tam yargı davası) veya ceza hukukunda (kamu davası) olduğu gibi sınırlı bir dava tipolojisi yoktur. Her ne kadar Kanunda bazı dava tipleri sayılmışsa da (HMK m. 105-113); bunlar temel dava tipleri olup ne önceki 1086 sayılı HUMK’da ne de 6100 sayılı HMK’da bu tipolojiler sınırlı değildir. Nitekim, mütelahik dava, muarazanın men’i davası, taşınmaz davası vs. gibi isimlerle açılan (bir kısmı doğru bir kısmı yanlış) davalar kanunda tanımlanmamıştır.

2. Hukuk yargılamasında, dava açmakta diğer dava şartları bir yana en temel husus, o hakkı aramakta, dava açmakta hukukî yarar var mıdır yok mudur? Davaya isim vermeniz de gerekmez. Ancak hem uygulamada hem de teoride, kategorileştirme, yürütme, sonuç ve etkilerini ortaya koymak bakımından davalar belirli şekilde isimlendirilir (ki en temelleri de eda, tespit ve inşaî dava ve hükümdür). Bu sebeple, bir davayı kanuna yazmak sadece çerçeve çizmek olup çok yeni bir şey icadetmek olmadığı gibi, kanundan çıkarmak ve kaldırmak demek, onun gerçekte de kalkması, yok olması anlamına gelmez.

· Bu sebeple, velev ki kanundan belirsiz alacak davası çıkartılsa dahi, biri ben belirsiz alacağım var, tam belirleyemiyorum, benim bu hakkımı koruyun ve arayın dediğinde; siz, illa hakkını belirleyip geleceksin diye zorlarsanız onun hak arama hürriyetini elinden olmuş olursunuz.

· Bu sebeple, Alman hukukunda yüz yıldır açık düzenlemesi olmadan sorunsuz uygulanagelmiştir.

· Bu sebeple, HMK’da açıkça düzenlenmeden önce de, idarî yargıda Danıştay’ın İBK ile zaten kabul ediliyordu (zaman zaman idarî yargının bu tür ileri ve ileri görüşlü bakış açıları mevcuttur). İdarî yargıda olanı medenî yargıda çıkartmak geriliği kabullenilmemelidir. Eğer bu dava zaten yersiz bir dava ise o zaman külliyen yasaklanmalıdır.

3. Belirsiz alacak davasını kaldırıp bunu kısmî davada bazı düzenlemelerle gerçekleştirmeye çalışmak ise, usûl hukuku bilmemek olduğu gibi, maddî hukuk da bilmemek anlamına gelmektedir. Belirsiz alacakta davası açıldığında henüz bilinmeyen, belirtilmeyen, belirlenmeyen kısım için de zamanaşımı kesilir, faiz işler. Çünkü, belirsiz alacak talebi kısmî talep değil (özel olarak belirtmedikçe) tam talep, tam davadır. Oysa kısmî davada, hakkınızı kısmen ve şimdilik talep edersiniz. Maddî hukukta talep edip karşı taraftan istemediğiniz şey, kural olarak (tartışma ve istisnalara........

© Hukuki Haber