Usule Aykırı Teşhis İşleminin Delil Değeri ve Sonuçları
Bu yazımızda; 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun Ek 6. maddesinde düzenlenen teşhis işlemi ve bu işlemin nasıl yapılması gerektiği, teşhis sonucu elde edilen bulguların delil değeri, hukuki neticeleri ve Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 01.03.2023 tarihli, 2021/23795 E. ve 2023/8993 K. sayılı kararında kolluk kuvvetleri tarafından delil elde edilmesi amacıyla gerçekleştirilen teşhis işleminin, 2559 sayılı Kanunda öngörülen usule uygun yapılmaması nedeniyle, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulması değerlendirilmiştir.
Ceza muhakemesinin temel amacı; her türlü şüpheden arındırılmış, maddi ve somut gerçeğe ulaşmaktır. Bu amaca ulaşmanın en önemli aracı ise, hukuka uygun yol ve yöntemlerle elde edilen delillerdir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda “delillerin serbestçe değerlendirilmesi” ilkesi benimsenmekle birlikte, bu serbestlik delillerin hukuka uygun olarak toplanması ve yargılama sürecinde usullere uygun hareket edilmesi ile sınırlıdır (CMK m.206/2-a ve m.217). Özellikle failin kimliğinin belirsiz olduğu ve mağdurun beyanının esas olduğu suç tiplerinde “teşhis” işlemi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında somut delil niteliği taşır.
Ancak belirtmeliyiz ki teşhis, yanılgıya açık ve yoruma dayalı sübjektif bir delildir. Bu nedenle kanun koyucu, teşhisin güvenilirliğini artırmak ve hataların önüne geçmek amacıyla PVSK Ek m.6’da ayrıntılı bir şekilde teşhise ait usul kurallarının çerçevesini çizmiştir. PVSK Ek m.6’da; failin gözaltına alınan şüpheliyle aynı kişi olup olmadığının belirlenmesinin zorunlu olduğu hallerde, Cumhuriyet savcısının talimatıyla teşhis işleminin yapılabileceği hüküm altına alınmış olup, teşhis işleminin nasıl gerçekleştirileceği de ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre;
-Polis, olaydaki failin, gözaltına alınan şüpheli ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi bakımından zorunlu olması halinde, Cumhuriyet savcısının talimatıyla teşhis yaptırabilir.
- Teşhis işlemine başlamadan önce, teşhiste bulunacak kişinin faili tanımlayan beyanları tutanak altına alınır.
- Teşhis işlemine tabi tutulan kişiler birden fazla olmalı ve aynı cinsiyetten olmalarının yanı sıra, yaş, boy, kilo, giyim gibi dış görünüşlerine ilişkin hususlarda benzerlik göstermelidir.
- Gerekli hallerde, şüphelinin görünüşüyle ilgili değişiklikler yapılabilir.
- Teşhis işlemine tabi tutulan her kişiye bir numara verilmelidir.
- Teşhiste bulunan kişi ile teşhis edilen kişilerin birbirlerini görmeleri engellenmelidir.
- Teşhis işlemi en az iki kez tekrarlanmalı ve teşhiste bulunacak kişiye, şüphelinin teşhis edilenler arasında yer almayabileceği açıkça hatırlatılmalıdır.
- Teşhis sırasında yer alan kişilerin birlikte fotoğrafları çekilmeli veya görüntüleri kayda alınarak soruşturma dosyasına eklenmelidir.
- Şüphelinin fotoğrafı üzerinden de teşhis yapılabilir; ancak tek bir fotoğraf veya aynı kişinin farklı fotoğrafları kullanılarak teşhis yapılamaz. Kullanılan fotoğrafların, farklı kişilere ait olması ve aynı boyut ile nitelikte bulunması gerekmektedir.
- Tüm teşhis işlemi usulüne uygun olarak tutanağa bağlanmalıdır.
Teşhis işlemi, şüphelinin belirlenmesinde önemli bir delil elde etme vasıtası olarak kabul edilmektedir. PVSK m.25’e göre, teşhis yapma yetkisine yetki alanları dahilinde jandarma da sahiptir.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 01.03.2023 tarihli 2021/23795 E. ve 2023/8993 K. sayılı kararına göre; Mağdurların 23.05.2017 günü saat 14:00 sıralarında cadde üzerinde yürüdükleri sırada sanık ...’nin yanlarına gelerek nereye gittiklerini sorduğu, mağdurların hamama gittiklerini söylemeleri üzerine gelin ben bizi götüreyim dediği ve bu sırada temyiz dışı diğer sanık ...’ın geldiği, birlikte bir süre yürüdükten sonra, sanık ...’nin ‘ben uyuşturucu bağımlısıyım, cebinizde ne varsa verin, beni zor durumda bırakmayın’ dediği, mağdurların para vermeyi kabul etmemesi üzerine, sanık ...’nin bıçak çıkartarak mağdurlara yönelttiği, temyiz dışı diğer sanık ...’ın ‘Çabuk para verin, para vermezseniz kötü olur, biz uyuşturucu manyağıyız, bize para vermezseniz sizi öldürürüz’ dediği, mağdurların korkması üzerine her ikisinin ayrı ayrı 25,00 TL çıkartarak toplam 50,00 TL parayı sanığa verdikleri, ilk derece mahkemesi tarafından kabul edilmiştir.
23.05.2017 tarihli olay tespit araştırma ve yakalama ve teşhis tutanağı içeriğine göre, mağdurların sanıkların eşkal bilgisini verdiği, temyiz dışı diğer sanık ...’ı görmeleri üzerine polise gösterdikleri, yakalanan temyiz dışı diğer sanık ...’ın suçu sanık ... ile birlikte işlediğini beyan etmesi üzerine, benzer suçlardan birçok kere işlem yapılmış olan sanık ...’nin Polnet eşkal bilgileri sisteminden temin edilen fotoğrafı mağdurlara ve temyiz dışı diğer sanık ...’a gösterildiğinde diğer sanığın ... olduğunu teşhis ettikleri görülmüş ise de 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanun'unun (2559 sayılı Kanun) ek 6. maddesine göre ‘şüphelinin fotoğrafı üzerinden de teşhis yaptırılabilir. Ancak tek bir fotoğraf veya aynı kişinin farklı fotoğrafları üzerinden teşhis yaptırılamaz. Değişik kişilerin fotoğraflarının aynı büyüklük ve özellikte olmaları gerekir.’ şeklinde yapılması gerektiği ancak olayda teşhisin sadece sanığın tek bir fotoğrafı üzerinden yapıldığı görülmüştür. 30.05.2017 tarihli teşhis tutanağı içeriğine göre, mağdur ... hazır edilerek, sanık eşgaline uygun sivil kıyafetli görevliler ile birlikte sanığın numaralandırılarak sıralandığı, mağdur ...’a şahıslar arasında yağma olayını gerçekleştiren şahsın bulunmayabileceği de hatırlatılarak, camlı oda içerisinde bulunan dört şahsın gösterildiği, mağdurun 2 numaralı sanık ...’yi teşhis ettiği görülmüş ise de 2559 sayılı Kanun'un ek 6. maddesine göre teşhis işleminin en az iki kere tekrarlanması gerektiği, ancak 30.05.2017 tarihli teşhisin bir kez yapıldığı görülmüştür.
Mağdurlar ile sanık ...’nin duruşmada hazır bulunduğu, mağdurların huzurda bulunan sanık ...’nin, kendilerinden para isteyen kişi olmadığını beyan ettikleri, mağdur ...’a 30.05.2017 tarihli teşhis tutanağı okunarak sorulduğunda, ‘karakolda yanlış teşhis etmişim.’ dediği görülmüştür.
23.05.2017 tarihli ve 30.05.2017 tarihli teşhis işlemlerinin olay ve olgular başlığının (A) kısmının 2 ve 3 numaralı paragrafında açıklanan nedenlerle; 2559 sayılı Kanuna aykırı olması ve mağdurların duruşmada yüz yüze geldiği sanık ...’nin olay yerinde bulunan şahıs olmadığını beyan etmeleri karşısında sanık hakkında, temyiz dışı diğer sanığın atf-ı cürüm niteliğindeki beyanları dışında atılı suçları işlediğine dair mahkumiyete yetecek ölçüde her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil elde edilemediğinden beraati yerine yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur ve Tebliğname görüşüne iştirak........© Hukuki Haber
