İzinsiz Faaliyette Bulunma Suçu ile Başkası Hesabına İşlem Yapıldığının Beyan Edilmemesi Suçu Arasındaki İçtima İlişkisi
Bu yazımızda; 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un 28. maddesinde düzenlenen “İzinsiz faaliyette bulunma” suçu ile 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 15. maddesinde düzenlenen “Başkası hesabına işlem yapıldığının beyan edilmemesi” suçu anlatılarak, her iki suç arasındaki içtima ilişkisi değerlendirilecektir.
1. İzinsiz Faaliyette Bulunma Suçu
6493 sayılı Kanunun “İzinsiz faaliyette bulunmak” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın sistem işleticisi, ödeme kuruluşu veya elektronik para kuruluşu gibi faaliyet gösteren gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır”.
Suçla korunan hukuki yarar finansal sistemin istikrarı ve güvenliği olmakla; ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerinin işletilmesinde, ödeme hizmetlerinin sağlanmasında ve elektronik para kuruluşu faaliyetlerinin icra edilmesinde finansal sistemin güvenliği için belirli kurallara ve prosedürlere uyulması önem arz etmekte, bu faaliyetleri sadece belirli nitelikleri haiz kuruluşların gerçekleştirmesine izin verilmektedir[1].
6493 sayılı Kanunun 28. maddenin 1. fıkrasında düzenlenen suçun oluşması için; “bir faaliyetin mevcut olması”, “faaliyetin sistem işleticisi, ödeme kuruluşu veya elektronik para kuruluşu faaliyetlerinden olması” ve ayrıca “faaliyetin izinsiz olması” gerekir.
Sistem işleticisi, 6493 sayılı Kanun m.3/1-aa’da; “Sistemin günlük işleyişinden sorumlu olan ve sistem işletimi için gerekli olan faaliyet iznine sahip tüzel kişi,” olarak tanımlanmıştır. Sistem, ödeme sistemi ve menkul kıymet mutabakat sistemini ifade eder.
Ödeme sistemi, üç veya daha fazla katılımcı arasındaki transfer emirlerinden kaynaklanan fon aktarımlarının gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla yapılan takas ve mutabakat işlemleri için gerekli altyapıyı sunan ve ortak kuralları olan yapıyı; menkul kıymet mutabakat sistemi ise, üç veya daha fazla katılımcı arasındaki transfer emirlerinden kaynaklanan menkul kıymet aktarımlarının gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla yapılan takas ve mutabakat işlemleri için gerekli altyapıyı sunan ve ortak kuralları olan yapıyı ifade eder. 6493 sayılı Kanunun 4. maddesin 1. fıkrasında, sistem işleticisi olarak faaliyet gösterme yetkisi Merkez Bankasına ve bu Kanunun 5. maddesine göre faaliyet izni alan tüzel kişilere verilmiştir. Bahsi geçen 5. maddeye göre faaliyet izni alıp sistem işleticisi olarak halihazırda faaliyet gösteren altı kuruluş mevcuttur[2].
Ödeme kuruluşu, m.3/1-ü’de; “Ödeme hizmeti sağlamak ve gerçekleştirmek için bu Kanun kapsamında yetkilendirilmiş tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Ödeme hizmetinin nelerden ibaret olduğu, Kanunun 12. maddesinde belirtilmiştir[3]. 6493 sayılı Kanunun 13. maddesinin 2. fıkrasında, ödeme hizmeti sunma yetkisi Merkez Bankasına ve ödeme hizmeti sağlayıcılarına verilmiştir. Halihazırda aktif şekilde ödeme kuruluşu olarak faaliyet gösteren 27 kuruluş vardır[4].
Elektronik para kuruluşu ise, m.3/1-d’de; “Bu Kanun kapsamında elektronik para ihraç etme yetkisi verilen tüzel kişi” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunun 18. maddesine göre; “5411 sayılı Kanun uyarınca faaliyet gösteren bankalar, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi ve bu Kanun kapsamında elektronik para çıkarma izni verilen elektronik para kuruluşları dışındaki kişilerin elektronik para ihracı faaliyetinde bulunmaları yasaktır”. Halihazırda aktif şekilde elektronik para kuruluşu olarak faaliyet gösteren 66 kuruluş mevcuttur[5].
6493 sayılı Kanuna göre alınması gereken faaliyet izinlerinden, sistem işleticisi faaliyet izni 5. maddede, ödeme kuruluşu faaliyet izni 14. maddede, elektronik para kuruluşu faaliyet izni ise 18. maddede düzenlenmiştir. Gerekli olan bu izinler alınmadan ilgili alanda faaliyet gösterilmesi durumunda, izinsiz faaliyette bulunmak suçu oluşacaktır. Ayrıca faaliyet izni sonradan iptal edilmiş veya kendiliğinden sona ermiş olan kuruluşların tekrar faaliyet izni almaları gerekir. İzin almaksızın faaliyetlerin sürdürüldüğü durumda da izinsiz faaliyette bulunma suçunun oluştuğundan bahsedilecektir.
Kanundan; gerçek veya tüzel kişinin sistem işleticisi, ödeme kuruluşu veya elektronik para kuruluşu gibi faaliyet gösterilmesinin,........
© Hukuki Haber
