SİYASET KURUMU VE BAROLAR
‘İnsan siyasal bir hayvandır’ diyor Aristo. Bu bağlamda, insanların, insanların oluşturdukları yapılar olan sivil toplum kuruluşlarının, Baroların ve diğer meslek kuruluşlarının, siyasetin dışında kalmaları elbette düşünülemez, düşünülmemelidir. Zira siyaset kurumu yaptıklarıyla, yapmadıklarıyla hepimizin hayatını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyen bir kurumdur.
Bu yönden bakıldığında, gerek siyaset kurumu gerekse yönetim işi, elbette ve sadece profesyonel siyasetçilerin işi olmadığı gibi, sadece onların tekelinde de değildir. Aksine, siyaset, her yurttaşın, her meslek mensubunun, her meslek kuruluşunun ilgi alanı içindedir ve ilgi alanı içinde olmalıdır. Perikles’in ‘yönetimle ilgileniniz’ demesi bundan dolayıdır. O nedenle, Baroların siyasetin dışında olmaları ve kalmaları beklenemez.
Kaldı ki insanların siyaset yapma hakkı ve özgürlüğü vardır. Bu bağlamda, her Baronun, her Baro yönetiminin, Baro üyesi olan her avukatın, Baro siyasetine eylemli olarak katılmaya hakkı olduğu gibi, ülke ve dünya siyaseti ile ilgilenmeye, bu konularda söz söylemeye, eleştiri yapmaya da hakkı ve bu konuda özgürlüğü vardır.
İnsan hakları, onun ayrılmaz bir parçası olan kadın ve çocuk hakları, dayanışma hakkı kapsamında bulunmakla, tüm dünya insanları ile dayanışarak kullanmak ve korumak zorunda olduğumuz çevre ve barış hakkı, insanların kadim dostu olan hayvanların hakları ile onların korunması, siyasi olmaktan daha çok hukuki konular ve kavramlardır ve elbette bunları korumak ve kollamak da Baroların en başta gelen görevleri arasındadır. Açıkça ifade etmek ve haklarını teslim etmek gerekir ise, tüm Barolar, bütün bunları hakkıyla ve layıkıyla yapmaktadırlar.
Nitekim İstanbul Barosu’nun 21.12.2024 tarihinde yapmış olduğu ve hakkında dava açılan açıklamada, bu kapsamda yapılmış olan Anayasa ile Avukatlık Yasası’nın 76, 95 ve 97.maddeleri çerçevesinde yapılmış bulunan ve hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak amacını esas alan bir açıklamadır ve asla terör örgütü propagandası yapmayı ya da yanıltıcı bilgiyi halka alenen yaymayı esas alan bir açıklama değildir.
Diğer taraftan baroların siyasetle olan ilişkilerinde dikkate almaları gereken husus, günlük siyasetin dışında kalmak, bir siyasi kuruluşun ön veya arka bahçesi olmamak, böyle bir görüntü vermemek, toplumda böyle bir algı yaratmamak, Baro yönetimindeki kişilerin, Baroyu ve Baronun imkanlarını kendi siyasi amaçları ve hırsları için kullanmalarına izin ve olanak vermemektir.
Zira meslek kuruluşu olarak Baroların öncelikli işlevi ve görevi, avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak, meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını korumak ve en az bu görevler kadar önemli olan, yaşamsal olan ve vazgeçilmez olan hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, çevreyi, barışı, hayvanları korumak, bunun için de önce kendi işi olan bu işleri yapmak, iyi yapmak, asli nitelikteki bu........
© Hukuki Haber
