menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zeki Müren Filmi Davasıyla Gündeme Gelen Ölüm Sonrası Kişilik Hakları

8 5
13.10.2025

Zeki Müren'in Mirasına Hukuki Koruma

Türk sanat müziğinin efsanevi ismi Zeki Müren'in hayatını konu alan ve yapımcı Mustafa Uslu tarafından "Adım Saklı Kalsın" adıyla hazırlanan filmin tanıtımı, mahkeme kararıyla yasaklandı. Sanatçının mirasçıları konumundaki Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı'nın açtığı dava sonucunda mahkeme, yalnızca filmin gösterimini engellemekle kalmadı; tanıtım fragmanının bulunduğu flaş belleğin "gizli delil" olarak mahkeme kasasında muhafaza edilmesine karar verdi. Bu olayın ardında yatan hukuki meseleler, Türk hukukunda kişilik haklarının ölüm sonrası korunması ve mirasçıların bu konudaki yetkileri açısından önemli bir emsaldir.

Kişilik Haklarının Ölüm Sonrası Koruması

Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesi, kişilik haklarının korunması bakımından temel düzenlemeyi içermektedir. İlk fıkrada belirtildiği üzere: "Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir." Bu düzenleme yaşayan kişiler için açık olmakla birlikte, maddenin üçüncü fıkrası ölmüş kişilerin kişilik haklarına da koruma getirmektedir: "Ölenin kişilik hakkı, yakınlarının şikayeti üzerine korunabilir. Yakını bulunmayan kimsenin kişilik hakkına yapılan saldırılar üzerine, savcılık şikayette bulunur."

Bu hüküm, kişilik haklarının salt yaşayan bireylere özgü olmadığını, insanın ölümünden sonra da hatırasının ve onurunun hukuki koruma altında bulunduğunu açıkça göstermektedir. Doktrinde bu düzenleme, "postmortem kişilik hakları koruması" olarak ifade edilir ve özellikle üç temel alanda ortaya çıkar:

1. Ad ve Kimlik Hakkı: Ölen kişinin adının, kimliğinin ve kamusal imajının haksız kullanımına karşı koruma.

2. Şeref ve Haysiyet Hakkı: Ölen kişinin hatırasının, itibarının ve onurunun korunması; karalayıcı, aşağılayıcı veya gerçek dışı sunumların önlenmesi.

3. Özel Yaşamın Gizliliği: Ölen kişinin özel hayatına, mahrem bilgilerine ve hassas yaşam detaylarına ilişkin bilgilerin izinsiz paylaşımının engellenmesi.

Zeki Müren davasında, mirasçı vakıfların başvurusu TMK m. 24/3 kapsamında değerlendirilmiştir. Vakıflar, Müren'in "yakını" sıfatıyla hareket etmese de, vasiyet yoluyla mirasçı konumuna gelmiş olmaları nedeniyle dava açma ehliyetine sahiptir.

Mirasçılık ve Vakıfların Hukuki Konumu

Zeki Müren'in tüm mal varlığını vasiyeti gereği Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı'na bırakmış olması, bu davada kritik bir hukuki husus oluşturmaktadır. Türk Miras Hukuku sisteminde, mirasçılık yalnızca mal varlığı haklarını değil, aynı zamanda mirasbırakanın manevi haklarını koruma yetkisini de içermektedir.

Mirasçıların Kişilik Hakları Korumasındaki Yetkisi

TMK m. 24/3 hükmü "yakınlar"dan söz etmektedir. Yargıtay içtihatlarına göre yakınlar kavramı geniş yorumlanır ve sadece kan hısımlığı değil, mirasbırakanla güçlü manevi bağ bulunan kişileri de kapsar. Ancak burada daha önemli bir husus, mirasçıların mirasbırakanın malvarlığı haklarıyla birlikte manevi haklarını koruma yetkisini de devralmasıdır.

Vasiyet yoluyla tüm malvarlığını devralan vakıflar, halefiyet ilkesi gereği mirasbırakanın yerine geçmiş sayılır. Bu nedenle, Zeki Müren'in kişilik haklarının korunması talebi, yalnızca yakınlık bağına değil, aynı zamanda mirasçılık sıfatına da dayanmaktadır. Bu durum, vakıfların maddi haklarla birlikte manevi hakları koruma konusunda da yetkili olduklarını göstermektedir.

İhtiyati Tedbir Kararı ve Hukuki Dayanakları

Mahkemenin verdiği ihtiyati tedbir kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 389 vd. hükümlerine dayanmaktadır. Tedbir, davacının hakkının ihlal edilmesi veya zarar görmesi tehlikesini önlemek amacıyla, talep edilmiştir. Zeki Müren davasında mahkemenin değerlendirmesine konu olabilecek temel unsurlar şunlardır:

1. Hak İhlali Tehlikesi: Filmin........

© Hukuki Haber