Sendikalar Sararınca
Yaklaşık 600 bin kamu işçisini kapsayan toplu iş sözleşmesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in Genel Başkan Yardımcıları tarafından 2 Ağustos’ta imzalandı.
Sözleşmeye göre ki; sözleşmeyi imzalayan taraflardan biri olan TÜRK-İŞ, bu yıl için yoksulluk sınırını 86 bin, bir çalışanın aylık yaşama maliyetini ise 34 bin lira dolayında açıklamasına rağmen, en düşük işçi ücreti 42 bin lira olacak.
Bu da şu demek aslında, kamu işçileri bir sonraki toplu iş sözleşmesi dönemine kadar yoksulluk sınırının, hatta yaşam maliyeti için gerekli bir gelirin altında yaşamaya mahkum olacaklar.
Oysa TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, sözleşmeler imzalanmadan önce esip gürlemişti.
Hatta Hazine ve Maliye Bakanlığı önündeki protesto gösterilerinde, işçilere baretlerini bakanlık binasına doğru atmalarını bile istemişti.
Görüşmeler öncesi bu denli sert tavır takınan Ergün Atalay, Toplu İş Sözleşmesini imzalamaktan çekinmiş, imzayı yardımcısına attırmıştı.
TÜRK-İŞ Genel Başkanının pazarlık süreçlerinde değişen tavırlarına birkaç yıl önce, asgari ücretin açıklanması sırasında açık unutulan mikrofona yansıyan sözlerinde de tanık olmuştuk.
İktidar yanlısı olarak bilinen HAK-İŞ Genel Başkanı da, imza için yardımcısını görevlendirmişti.
Bakan Vedat Işıkhan da yardımcınsa imza attırsaydı, durum eşitlenecekmiş.
Bakan, işçilerin taleplerini karşılayacak ücreti vermese de, en azından imza atarken dürüst davranmış.
Bakan, kendinden bekleneni yapmış yani.
Eksiği var belki ama fazlası asla yok.
Ve fakat.
Sendikalar, maaşlarından........
© Hedef Halk
