Satış Belediyeciliği..
Samsun'da son zamanlarda ilanların dışında, gazete manşetleri de 'belediyenin mülk satışlarıyla' gündemde yer alıyor.
Hizmet yazmak yerine 'satışları' yazıyoruz inanılır gibi değil.
Göreve geldiği günden bu yana, borç, haciz ve mülklerini satışla gündemden düşmeyen Atakum Belediyesi bu konuda başı çekiyor.
Hem de öyle bir baş çekiş ki, ‘ortada hizmet yok ama satış var.’
Satılan mülkler hizmete dönüşse tamam da, borç ödemek ve işçilerin gecikmiş maaşlarını verebilmekten başka bir amaçları da yok.
Yani sonraki ay ne olacak, sonraki borçlar nasıl ödenecek CHP'li Belediye Başkanı Serhat Türkel'in bir ‘B planı var mı o da belirsiz.’
Sürdürebilirlik, ödemelerin yapılabilmesi için bir katma değer oluşturabilme gayreti göremiyorum açıkçası.
Satalım kurtulalım.
‘Maaşları ödeyelim, bazı hacizler kalksın, zaman kazanalım’ gibi bir bakış açısıyla, alternatif çözüm arayışları olmadan, üretmeden nasıl olacak?
Borç yönetimi için sürekli varlık satışı, sürdürülebilir bir çözüm müdür?
Belediyenin, borçlanmaya neden olan yapısal sorunları çözmeye, kaynak israfını önlemeye ve gelir getirici, yenilikçi projeler üretmeye odaklanması gerekmez mi?
Aman bunun için öncelikle makamda oturmak gerekir.
Belediye meclis toplantılarına katılıp derdini de anlatmak kaydıyla;
Özel kalem giderlerini bayağı azaltmak öncelik olmalı.
Biraz gayret gösterip, konulara hakim olmak lazım.
Günü kurtarmak yerine, geleceği yönetmek için kalıcı hamleler yapılamaz mı?
Örneğin, satmak yerine, bu taşınmazlar nasıl verimli işletilerek sürekli bir gelir kaynağına dönüştürülebilir, bunun için ne kadar çalışma yaptılar acaba.
Ben duymadım, sizler duydunuz mu, sürdürülebilir bir proje.
Sürekli satma ile ilgili çalışmalar, araştırmalar.
Meclisten satma yetkisi talepleri
Daha geçen hafta arsa satmak için yetki tartışması yaşandı mecliste.
Oysa Atakum Belediyesi'nin ve tüm belediyelerin nesiller arası sorumluluğu yok mu?
Belediyenin kazanımlarını sonraki nesle aktarmak, en iyi şekilde değerlendirmek görevi değil mi?
Bir belediyenin en önemli işlevlerinden biri, kendisine emanet edilen kamu mallarını korumak ve geliştirmektir.
Atakum'da gelişen bir şey var mı?
Bu satışlar, bugünün yönetiminin, geleceğin Atakum'undan ödünç aldığı kaynaklar değil mi?
Kaldı ki; bugünün borcu, yarının kazanımlarıyla mı ödeniyor?
Ne yazık ki Atakum, 15 yıldır aynı şeyi de yaşıyor ama bu dönem çok farklı.
Bu dönem üretim sıfır........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Joshua Schultheis
Rachel Marsden