menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

AKLIMDA DELİ SORULAR..

8 0
previous day

Aslına bakarsanız yıllardır, yazıyoruz, uyarıyoruz, yaşanan facialardan ders çıkarılmıyor.
Lovelet'i sel vurduğunda 6 kişi ölmüştü, herkes birbirini suçlamıştı ama;
Sonuçta Lovelet bir sel kapanı yapıldı ama tüm heyelan tehdidine rağmen orada duruyor ve her gün binlerce insan ziyaret ediyor.
'Bize mi rastlayacak, bugün mü olacak' sorularının yanıtını aslında;
O kara gece saat 23.00 sıralarında ailesiyle birlikte aracını yıkamak için o akaryakıt istasyonuna giden ailenin yaşadığı acı olayla test ettik.
Hepimizin yüreği yandı.
Ateş düştüğü yeri yakar elbette; ama ‘o ailenin ölüm şekline içi yanmayan oldu mu.’
Yani tehdit her zaman var.
Ve;
Halen Lovelet faaliyette, Bayraktepe'nin alt kısmında işyerleri var, faaliyetlerini sürdürüyor ve insanlar, geliyor gidiyor.
'Bugün mü olacak, bize mi rastlayacak' diye düşünmeye devam.
Kaldı ki; bir anda tüm faaliyetlerin durdurulması nasıl olacak, o da ayrı bir soru?
Zamanında izin verilmese, rant uğruna bu kazanılmış haklar oluşturulmasa, çok daha kolay olurdu ama gerçekten, nasıl olacak, ne yapılması gerek, kime sorsam yanıt veremiyor.
Yetkili kiminle konuşsam;
Hepsinin faaliyetlerine son verilmeli ama, ‘nasıl olacak’ diye söze başlıyor.
İşte mesele bu aslında.
Daha başlangıçta bu riskleri görüp, o yerlerin ranta, imara açılmaması.
'Ölüme davetiyeye' el kaldıran meclis üyeleri, böyle alanların ticaret ya da konut imarına açan belediye yetkilileri acaba yazdıklarımdan bir şey anlıyor mu diye çok........

© Hedef Halk