menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Öğretmen dostu okullar projesi nedir? Mutlu öğretmen, mutlu öğrenci demektir!

14 0
09.05.2025

Bugünkü söyleşimizde Eğitimci-Yazar Osman Koç ile, eğitim sistemimizin bel kemiğini oluşturan öğretmenlerimizin çalışma koşullarına dair şimdiye dek gündeme gelmemiş, somut ve uygulanabilir bir projeyi masaya yatıracağız.

“Geleceğimizi emanet ettiğimiz kuşakları yetiştirdiğimiz yer eğitim alanıdır; bu alan aynı zamanda ülkemizi küresel rekabete, çağın ihtiyaçlarına ve insani gelişmişliğe hazırlayan temel zemindir.

“Ne yazık ki eğitim sistemimiz, yarım asırdır hatta yüz yıldır çözülmesi gereken yapısal sorunları hâlâ çözememiştir. Bugün hâlâ, eğitim fakültelerinin sahada etkili öğretmenler yetiştiremediğini, öğretmenlik mesleğinin yeterince itibar görmediğini, bazı vakıf ve yapıların eğitime doğrudan müdahil olduğunu, müfredatın bilinçli biçimde çağın gerisinde bırakıldığını, okul ortamlarının hijyen ve pedagojik açıdan yetersiz olduğunu ve tüm bunların arkasında çeşitli hesapların, niyetlerin yattığını konuşmaya devam ediyoruz.”

Bugün neden hâlâ eğitimde istenen başarıyı yakalayamıyoruz?

Çünkü sistemin merkezinde yer alması gereken öğretmen, yıllardır göz ardı edilen bir konumda tutuluyor. Onun mutlu, huzurlu ve üretken olması, eğitimin tüm paydaşları için temel bir şartken; öğretmenlerimiz çoğu zaman yalnız, yıpranmış ve değersiz hissediyor.

Peki bu durum yalnızca öğretmeni mi etkiler?

Hayır, elbette ki hayır. Eğitim bir bütündür. Mutlu öğretmen demek, mutlu öğrenci demektir. Öğretmenin kendini güvende hissetmediği, gelişimine alan bulamadığı, değer görmediği bir okul ortamında öğrencinin gelişmesi, merak etmesi, potansiyelini keşfetmesi beklenemez. Eğitim ortamı; sadece bilgi değil, duygu ve insan ilişkileriyle de şekillenir.

İnsani ve profesyonel gelişmişlik en çok da öğretmenlerin ihtiyacı olan bir gerçektir.

Çözüm nerede? Neyi farklı yapmalıyız?

Geldiğimiz bu noktada; bir öğretmen, bir canlı olarak temek ihtiyaçlarını karşılamakta son derece büyük problemler yaşarken kurgulamak istediğimiz “Öğretmen Dostu Okul Projesi” fantastik bir planlama olarak düşünülebilir. Öğretmenlerimiz mesleki ve sosyal bakımdan zor dönemlerden geçmektedir.

Çağdaş bir planlamadan çok uzak olarak açılan sayısız eğitim fakültesi hem niteliği hem de mezun ettiği öğretmen sayısıyla temel bir problemi karşımıza koymaktadır. Atanmayan yüzbinlerce öğretmen bugün aç, umutsuz ve mutsuz bir şekilde geleceklerinin karartıldığı üzüntüsünü yaşamaktadırlar.

Oysaki istenen sadece “İnsanca Yaşamak Arzusu”dur!

Bin bir zorlukla eğitim hayatını sürdüren, üniversiteyi bitiren yüzbinlerce gencimiz lisans eğitiminin sonunda aldığı “Öğretmen” ünvanı ile başvurup maalesef öğretmenlik yapamamaktadır. Önüne türlü türlü engeller çıkartılmak sureti ile yıllarını öğrencilerine kavuşmak için verdiği amansız mücadele ile geçirmektedir.

Sen henüz öğretmen olamadın! Al sana KPSS! Al sana Mülakat?

Şimdi de “Öğretmen Akademisi!”

4 yıllık lisans eğitimi öğretmenlik yapmak için yetersiz midir?

Lisans eğitimini kim vermektedir ki yetersizdir? Koskoca 4 yıl. Bunca yılda, eğitim fakültelerinde verilen öğretmen yetiştirme eğitimi hangi yönüyle yetersizdir ki bunu KPSS, Mülakat ve Öğretmen Akademisi ile tamamlamayı planlamaktasınız.

Elbette ki 4 yıllık lisans eğitimi bir öğretmen adayının olgunlaştırılması için yeterlidir. Gerisi oyalamacadan, yapılan yanlış işten, plansız programsızlıktan başka bir şey değildir.

Eğer........

© HalkTV