menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Geleceğimizi, ekonomiyi, gençlerimizi kurtarmak için nasıl bir eğitim sistemi kurgulanmalı?

14 1
yesterday

“Eğitimin amacı sadece diploma vermek değil, eleştirel düşünen, etik değerlere sahip, üretken bireyler yetiştirmek olmalı. İnsani gelişimi merkeze almalı: Akademik başarı kadar duygusal, sosyal ve ahlaki gelişim de önemsenmeli.”

Yoksul bölgelerde okul öncesi eğitime erişim sağlanmalı, taşımalı eğitim yerine nitelikli yerel okullar kurulmalı, kız çocuklarının eğitime devamı desteklenmeli, öğrencilere ücretsiz öğün, ulaşım, dijital araç sağlanmalı.”

Eğitim bilimleri uzmanı Ercan Eroğlu ile önemli eğitim sorunlarımızı konuştuk.

Gelişen teknolojik yenilikler ve yapay zekâ eğitim süreçlerini nasıl etkiliyor? Aileler ve MEB bu değişim sürecine hazır mı?

Son yıllarda yapay zekâ (YZ), dijitalleşme, büyük veri ve diğer teknolojik gelişmeler, eğitim sistemlerinde köklü değişimlere neden olmuştur. Bu dönüşüm, sadece öğretmenleri ve öğrencileri değil, aynı zamanda aileleri ve eğitim politikalarını şekillendiren kurumları da doğrudan etkilemektedir. Gelişen teknolojik yenilikler ve yapay zekâ (YZ), eğitim süreçlerini köklü biçimde değiştiriyor.

Bu dönüşüm hem öğretim yöntemlerini hem de öğrenme deneyimini yeniden şekillendiriyor. İşte bu etkilerin başlıca yönleri:

Sonunda uyuyan dev uyandı! Uyanma sadece ekonomi alanında olmadı, eğitim, bilim ve teknoloji alanında da Çin dev adımlar atıyor. Çin Eğitim Reformu, yapay zekâyı öğretim, ölçme ve yönetim süreçlerinin merkezine yerleştirmekte; onu bir “öğrenme ortağı” olarak tanımlayarak eğitim sistemini kökten dönüştürmeyi hedeflemektedir. Çin’in başkenti Pekin’de 1 Eylül 2025 tarihinden itibaren, ilkokul ve ortaokullarda yapay zekâ eğitimi zorunlu hale geliyor. Artık 6 yaşındaki çocuklar dâhil tüm öğrenciler, yapay zekâ dersi alacak. Dersler, bağımsız bir içerik olarak ya da fen ve teknoloji gibi mevcut derslere entegre edilerek verilecek.

Çin, 2020 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin dört katından fazla STEM (Fen, teknoloji, mühendislik ve matematik) mezunu verdi. Çin'i inceleyen Chicago merkezli bir araştırma grubu olan MarcoPolo'nun araştırmasına göre özellikle yapay zekâ alanında, 2018'den bu yana 2.300'den fazla lisans programı ekledi.

Burada dikkat çekmek istediğim eğitim, bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler çok güçlü bir rekabet unsurlarına dönüşüyor. Bu rekabet yarına güçlü bir şekilde kalma kavgasını da içeriyor.

Evet, gelişen teknolojik yenilikler ve yapay zekâ (YZ), eğitim süreçlerini köklü biçimde değiştiriyor, dedik. Bu dönüşüm hem öğretim yöntemlerini hem de öğrenme deneyimini yeniden şekillendiriyor. İşte bu etkilerin başlıca yönleri:

1. Kişiselleştirilmiş Öğrenme Deneyimi

Yapay zekâ, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına, öğrenme hızlarına ve ilgi alanlarına göre uyarlanmış içerikler sunabiliyor. Bu sayede:

2. Akıllı Öğretim Sistemleri

YZ tabanlı platformlar (örneğin: Coursera, Khan Academy, Duolingo) öğretmen gibi davranarak:

3. Veri Analitiği ve Öğrenci Takibi

YZ, büyük veri analizleriyle öğrenci performansını detaylı biçimde izleyebilir:

4. Sanal ve Artırılmış Gerçeklik

Bu teknolojiler sayesinde öğrenme daha etkileşimli ve uygulamalı hale geliyor:

5. Otomasyon ve Zaman Kazancı

YZ, öğretmenlerin üzerindeki idari yükü azaltıyor:

6. Erişilebilirlik ve Eşitlik

YZ tabanlı araçlar:

Potansiyel Riskler ve Zorluklar

Yapay zekâ ve teknolojik yenilikler, eğitimi daha verimli, erişilebilir ve bireye özel hale getirme potansiyeline sahip. Ancak bu süreçlerin etkili olabilmesi için etik, pedagojik ve sosyal boyutların da dikkatle ele alınması gerekiyor.

Aileler Bu Sürece Hazır mı? Kısmen Hazır!

Ailelerin teknolojiye ve YZ tabanlı eğitim araçlarına hazırlığı sosyoekonomik, kültürel ve dijital okuryazarlık düzeyine göre farklılık gösteriyor.

Karşılaşılan........

© HalkTV