Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin temel kaynağı nedir?
“Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitime erişimde eşit olanaklar sunulması, eğitim alanı ve mesleği seçme süreçlerinin ve eğitim ortamlarının cinsiyetçi norm ve kalıp yargılardan arındırılması, aynı eğitim süreçlerinden yaralanmış olanlara eşit istihdam olanaklarının sağlanması ile ilgili bir kavram olarak anlaşılmalıdır.”
Prof. Dr. Meral Uysal ile eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini konuştuk.
EĞİTİMDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİN TEMEL KAYNAĞI NEDİR?
Tarihsel süreç içinde ilk iş bölümü kadının ev içindeki işleri, erkeğin ise ailenin geçimini sağlamak üzere ev dışındaki işleri üstlenmesi biçiminde ortaya çıkmıştır. Bu aynı zamanda üretim araçlarının mülkiyetine sahip olan erkeğin üretken emeği karşısında kadının ev içi emeğinin ikincilleşmesi sonucunu doğurmuştur. Kaynağını ilk toplumsal iş bölümünden alan eşitsizlik ilişkisi o dönemden bu yana kadının toplum içindeki yerinin de belirleyicisi olmuştur. Bu durum aynı zamanda toplumsal olarak belirlenmiş olan cinsiyetler arasındaki eşitsizliğe karşı kadının toplumsal konumunu değiştirmeyi hedefleyen bir mücadeleyi de günümüze taşımıştır. Eğitim de bu mücadele alanının en temel bileşeni olmuştur.
Aydınlanma öncesi dönemde kadınlar için eğitim üst sınıfların bir ayrıcalığı olmuştur. Alt sınıf kadınların eğitime dâhil olmaları Aydınlanma döneminde resmi eğitim sistemlerinin kurulup yaygınlaşmasından sonra gerçekleşmiştir. Ancak kadınların eğitimden yararlanmadaki eşitsiz konumunun tüm toplumsal sınıfları kesen bir boyutu bulunmaktadır. Kadın hakları mücadelesinin altında yatan temel itki de budur. 20 ve 21. Yüzyılda kapitalizm koşullarında tüm dünyada sınıfsal farklılıkların artarak devam etmesiyle kadınların da içinde bulunduğu değişik toplum kesimlerinin eğitime erişiminde sorunlar devam etmiştir. Dünyada ve Türkiye’de eğitim göstergeleri sosyal, ekonomik ve kültürel nedenlerle eğitimden dışlananlar içinde kadınların erkeklerden daha çok olduğunu ortaya koymaktadır.
Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin gelişmesi birbiri ile de ilişkili 5 gelişme etkili olmuştur: Sanayi Devrimi ile birlikte kadın işgücüne olan ihtiyaç arttıkça, kadınların eğitim talebi de yükselmiştir. Toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümünün yansımasıyla oluşan kadına özgü meslekler, erkeğe özgü meslekler ayrımı kadınların geçmişte erkeklerin yaptığı işlerde başarılı olduklarının anlaşılması ile giderek ortadan kalkmaya başlamıştır. Bu durum kadın ve erkeklerin aynı programlara devam etmesinin yolunu açmıştır. Bilimsel kanıtlar kadın ve erkeğin entelektüel yetenekleri arasında bir fark olmadığını ortaya koymuştur. Geçmişte kadının eğitimden uzak tutulmasında gerekçe olarak gösterilen yetenek farklılığının bilimsel olarak geçerli olmadığı görülmüştür. Kuşkusuz en önemli etken dini referansları esas alarak kadını kamusal alandan uzak tutan değerler sisteminin gücünü yitirmesidir. Eğitim sürecinin eşitlenmesinin, aynı programa devam etme hakkının elde edilmesinin arkasında güçlü bir kadın hareketinin olduğu da unutulmamalıdır
EĞİTİM HAKKI İLE........© HalkTV





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon