Eğitim sistemleri ahlaksızlıktan çöker
Eğitim Yöneticileri Acıkmak Yerine Erdemli Olmalıdırlar! Eğitimci Deyince Etik Sahibi Örnek İnsanlar Akla Gelebilmelidir, Eğitimcilerdeki “DECADENCE” Değil… Eğitimci Demek Örnek İnsandır. Eğitimde Etik Dersi Almayan Hiç Kimse Eğitimin Hiçbir Aşamasında Görev Yapmamalıdır. ÖNCE ETİK…
Ülkenin içinden geçtiği zorlu dönemde herkes eğitim ve etik konuşuyor kendince.İstedim ki eğitimin felsefi, sosyal ve tarihsel temelleri çalışan biri olarak eğitim ve etik konusunda birkaç sözde ben edeyim.
Filozof Nietzsche’nin en önemli kavramlarından biri “decadence”; yani yozlaşmadır. Bu yozlaşma olduğu kadar bir çöküştür, gerilemedir, doğallıktan ayrılmadır. Toplumumuzdaki her şeyin ve herkesin bir eğitimcinin elinden geçtiğini düşündüğümüzde eğitimdeki ve eğitimcideki “decadence” yaşamımızın, toplumumuzun her alanına sirayet eder. Oysa bir eğitimci yani eğitim insanı yürümesi, konuşmasıyla yani her şeyiyle örnek insan olabilmelidir, tüm öğrencilerimize model olabilmelidir.
Eğitim insanı bu bağlamda etik sahibi örnek insan olabilmelidir. Mesleğini seven, mesleğiyle ilgili yeterli donanımlara sahip olan, prensipli, sevgi dolu, mütevazı, problem çıkaran değil problem çözen kişi eğitim insanı olabilir. Buradaki kastımız sadece 21. yüzyıl becerileri değildir. Bir eğitimci gerek mesleğiyle ilgili donanımlara gerekse de çağın gerektirdiği donanımlara zaten sahip olmak zorundadır. Buradaki kastımız bunların ötesinde “decadence”yi önleyecek etik merkezli, insani boyutları daha fazla öne çıkaran özelliklerdir. Bu anlamda ahlak eğitimciyi eğitimci yapan en temel özelliklerdendir.
Cicero, “Memleketler parasızlıktan değil; ahlaksızlıktan çökerler” diyerek ahlakın önemine dikkat çekmeye çalışmıştır. Keza Mevlana da “Ahlakın olmadığı yerde, kanun bir şey yapamaz” diyerek ahlakın ne kadar önemli bir olgu olduğu üzerinde durmuştur. İşte bu kadar önemli olan ahlak, eğitimde bir “decadence”nin yaşanmaması adına eğitimcilerde olmazsa olmazdır. Eğitimde “decadence” yaşanmaması için, eğitimci deyince etik sahibi örnek insanlar akla gelebilmelidir.
Tarihte devletlerin yıkılmasının ana nedenlerinden biri eğitim sistemlerinin çökmüş olmasıdır. Buralarda eğitim etiğinin de çöktüğünü görüyoruz. Neler mi olmuştur? Eğitimde yolsuzluklar, haksız yükselmeler… Ve eğitim etiğinin çökmesiyle eğitimlerinin de çökmüş olduğunu görüyoruz. Çünkü bir ülkede eğitim çöker ve çürürse her şey çöker ve çürür. Oysaki biz etiği ve eğitim etiği güçlü bir tarihten geliyoruz. Orduları sefere giderken içinden geçtikleri bağlardan üzüm alıp; üzümlerin yerine altın keseleri asan bir neslin çocuklarıyız. Esnafı yanlış bir iş yaptığında pabucu dama atılan bir ahilik esnaf ahlakından geliyoruz.
Eğitimde etiğin hedef, değer ve süreçleri açısından ele alınması boyutuyla eğitimle ilgilenen herkes etik sahibi olmak zorundadır. Bu anlamda eğitim etiğinin öğrenci, öğretmen, yönetici ve müfettişler gibi pek çok boyutu vardır.
Eğitim sisteminin varlık nedeninin öğrenci olduğunu düşünürsek, etik tartışmalarının merkezine de onu almalıyız. Doğal olarak,........
© HalkTV
