menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eğitim-insan ilişkisinin günümüzdeki anlamı nedir?

17 0
24.07.2025

Okulun insan kaynağının o okulda verilecek olan eğitimin ardındaki istemenin dayandığı ilkeler-değerler-amaçlar-niyetler konusunda bir ortaklığının, uzlaşımının olması gerekir.”

Öğrenme kaynaklarının bu denli çeşitlendiği günümüz dünyasında hepimizin omuzlarındaki yük her geçen gün daha da artmaktadır. Eğitimi her yönüyle, her zamankinden daha çok düşünmeliyiz. “

Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Çotuksöken ile eğitim üzerine konuştuk.

Eğitim-insan ilişkisinin günümüzdeki anlamı nedir?

Eğitimle insan arasındaki ilişki üzerinde yüzyıllardan beri düşünülmektedir. Bu bağlamda ortaya çıkan görüşler, eğitime ilişkin saptamalar, eğitim çerçevesinde yapılması gerekenler zamandan zamana, çağdan çağa sürekli olarak değişmektedir. Burada özellikle belirleyici olan, eğitimin ardındaki insan anlayışıdır, insan kavramına yönelik belirlemelerdir, eğitimle insan arasındaki ilişkinin niteliğidir. Bu nedenle öncelikli olarak dikkate alınması gereken eğitim adını verdiğimiz, örgün ve yaygın, yüz yüze ve uzaktan/dijital niteliğiyle ortaya çıkan eğitimin ardındaki istemenin taşıdığı özellikleri anlamaktır. Daha ayrıntılı olarak da eğitimle birlikte giden diğer düşünsel çerçevelerin, örneğin, birey, kişi, yurttaş, ağdaş, kültür, özgürlük, eşitlik, adalet, değer, erdem, ilerleme, sürdürülebilirlik vb. kavramların nasıl anlamlandırıldığıdır.

Eğitimi bir tür insanlararası ilişkiler toplamı olarak genellikle belirleyecek olursak, eğitimin dışdünyası diyebileceğimiz davranışların, eylemlerin, ilişkilerin ne türden özellikler gösterdiğini, burada sıralanan davranışların, eylemlerin, ilişkilerin ardında ne gibi, ne türden düşüncelerin, kavramların, niyetlerin, çerçevelerin olduğunu ve bunların hepsinin nasıl bir dil kullanımı çerçevesinde ortaya konulduğunu belirginleştirmek gerekir. “Eğitimle ilgili davranış-eylem-ilişki ağları ve bunların hepsine eşlik eden düşünsel arkaplanla, dilsel kuruluşlar günümüzde nasıldır ve nasıl olmalıdır?” sorusu, ayrıntılı olarak yanıtlanması gereken bir sorudur.

İnsan-insan, insan-insan olmayan arasındaki ilişkilerin hem de gittikçe artan bir hızla iletişim teknolojilerinin güdümü altında olduğu bir çağda, zaman diliminde, kısaca günümüzde, insansal karşılaşmalar da bir o kadar artmakta, her şey her şeyle daha sıkı bir şekilde bağlantılandırılmaktadır.

İletişim ilişkilerindeki bu denli artış ve çeşitlenme, eğitim de dahil olmak üzere, her türlü insan ilişkisini farklılaştırmakta, değiştirmektedir. Bu yeni durumda özel-toplumsal-kamusal alanda da yansımaları olan eğitimin niteliği üzerinde durmak, yeni insan gereksinimleri çerçevesinde eğitimi örgün-yaygın, yüz yüze-dijital vb. özellikleri bağlamında ele almak son derece önemli görünmektedir.

Eğitimle yaşamların değiştiği, insanı insan yapanın eğitim olduğu konusundaki bilincimiz arttıkça, eğitimin özellikle günümüzde ne denli önemli olduğu, örgün ve/veya yaygın eğitimden pay alanların sayısı hem de yaşam boyu bir kavrayışla, arttığı sürece, her şeyin değişeceği açıktır. Eğitime erişim konusunda yapılması gerekenler eğitimin kimler tarafından, hangi donanımdaki insanlar tarafından örgütleneceği ve verileceği, üzerinde en çok durulması gereken konuların başında gelmektedir. Tarihine baktığımızda, her geçen zaman dilimi içinde bir bakıma gittikçe kurumsallaşan, ancak kurumsal niteliğiyle, her tek insanın yaşamı üzerinde derin etkiler bırakan eğitimin örgütleyicileri şu noktaları özellikle dikkate almalıdırlar: Günümüz insanının özellikle düşünsel-dilsel başarıları nasıl daha iyi noktalara taşınabilir? Her tek insanın yaşama dünyasında karşılaştıkları karşısında, kısaca karşılaştığı durumlar karşısında “insanca” duruşlar geliştirmesinin gerekli ve yeterli koşulları nelerdir? Neredeyse her şeyin, üstelik makinaların gücüyle farklılaştırıldığı, hatta çarpıtıldığı günümüzde sağlıklı-doğru-gerçeği yakalamayı hedefleyen düşünme alışkanlıkları ve dile getirme, söylem oluşturma alışkanlıkları her yaştaki insana/bireye/kişiye/yurttaşa/ağdaşa nasıl kazandırılabilir? Neredeyse sürekli olarak iletişim teknolojileriyle, makinalarla, daha açık bir anlatımla, kendi aklının,........

© HalkTV