Atatürk’ün eğitimdeki ölümsüzlüğü ilelebet yaşayacak olan çağdaş demokratik Türkiye Cumhuriyetidir
Atatürk Sadece Atatürk Değildir
Bazı şeyler kendisi olan şeylerle tanımlanırlar. Bazı şeyler ise aynı zamanda kendisi olmayanlarla da tanımlanır. O yüzden sadece kendisi olmayan şeyleri, kendisine ait şeyleri yok ederek ortadan kaldıramazsınız. İşte, Atatürk de sadece Atatürk değildir. O yüzden Atatürk’e hakaret edilerek ve ona yakın şeyler yok edilerek, yok edilemez. Bir kere Atatürk bir “izm”in içine hapsedilemeyecek kadar büyük bir liderdir. O ‘izm’lerde değil, milletin gönlünde yaşar.
Atatürk sadece Atatürk değildir. Atatürk; Sivas Kongresidir. Erzurum Kongresidir. Atatürk yalnız başına ölümlü, Selanikli bir yetimdir. Ama Atatürk bir semboldür. Bu 15 Temmuz darbe girişimiyle bir kez daha anlaşılmıştır. Atatürk; cumhuriyettir, demokrasidir, kadın haklarıdır, çağdaşlaşmadır, seçme ve seçilme hakkıdır, KUVAY-İ MİLLİYEDİR, TAM BAĞIMSIZLIKTIR, KURTULUŞTUR, BİR ARADA YAŞAMA KÜLTÜRÜDÜR.
Büyük Bir Devlet Adamı ve Komutan Olduğu Kadar, Önemli Bir Eğitimcidir
Ama Atatürk bunların ötesinde eğitimci kimliği de olan bir liderdir. Atatürk bir eğitimci olarak ölümsüzdür. Çünkü bu şahsiyet, Kurtuluş Savaşı’nda, savaş esnasında eğitim kongresini toplamış ve ta o dönemde “Muallimeler, Muallimler” diye açmıştır bu toplantıyı. Ta o yıllarda eğitime pek çok katkı yapmış olan Atatürk; “Eğer Cumhurreis olmasam, Maarif Vekilliğini almak isterdim.” diyecek kadar eğitime önem vermiştir.
Devletlerin varlıklarını devam ettirebilmelerinin eğitime bağlı olduğunu görmüş olan Atatürk; büyük bir devlet adamı ve komutan olduğu kadar, eğitime de değer vermiş önemli bir eğitimcidir. Bu eğitimci ve lider öyle biridir ki; Kurtuluş Savaşı sürerken, bir yandan, cephede mücadele ederken, diğer yandan Ankara’da “Maarif Kongresi”ni toplayarak, kurmayı düşündüğü Cumhuriyet Türkiye’sinin eğitim çalışmalarını başlatmıştır. Şahsında devlet liderliği ile eğitim liderliğini birleştirebilmiş nadir devlet adamlarından olan Atatürk, zaman içerisinde “Başöğretmen” görevini de üstlenerek çok anlamlı bir noktaya ulaşmıştır.
Günümüz Türkiye’sini ve Türkiye Eğitim Sistemini iyi anlayabilmek için, Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilmiş olan büyük devrimi, büyük değişimi iyi anlamak gerekir. Bu büyük devrim Türkiye Eğitim Sisteminin başta gelen etkileyicisidir. Atatürk, Türkiye Eğitim tarihi içinde çok önemli bir yere sahiptir. Atatürk, yaşadığımız sorunların eğitimle bağlantılarını çok iyi kurmuş ve ifade etmiştir. Yeni devlet için yeni eğitim felsefesiyle hareket etmiştir. Millilik, akılcılık, hümanizm gibi çağdaş bir eğitimin ilkeleriyle hareket etmiştir. Atatürk bu bağlamda, eğitim ve öğretim işine her şeyden fazla önem vermiştir. Atatürk tüm yaşamı boyunca ideal ve çağdaş bir eğitimin gerçekleşmesi için çalışmıştır. Kısacası Atatürk, eğitim konusunda o günün koşulları içinde ne yapılması gerekiyorsa yapmıştır.
Tüm Ülkeyi Kapsayacak Şekilde Bir Eğitim ve Öğretim Seferberliği İlan Etmiştir
Eğitim ve öğretim birliğini getirmiş, çağa ayak uyduramayan kurumları kapatmış, herkesin kolayca okuyup yazması için harf devrimini yapmıştır. Adeta tüm ülkeyi kapsayacak şekilde bir eğitim ve öğretim seferberliği ilan etmiştir. Bunun için halkevlerini kurarak, çok önem verdiği öğretmenlerle beraber hareket etmiştir. Eğitim uygulamalarının bizzat içinde yer almak suretiyle, hem halka hem de eğitimcilere bizzat rehberlik etmiş olan Atatürk; eğitimle ilgili fikirlerini her fırsatta dile getirmiştir. Bunlar kimi zaman vekillere, kimi zaman da öğretmen ve öğrencilere, kimi zamanda halka yaptığı konuşmalar olmuştur.
Kurtuluş Savaşından sonra, askeri zaferlerin eğitim alanında kazanılacak zaferlere zemin hazırladığını söyleyen Atatürk; Kurtuluş Savaşı yıllarında eğitim ile ilgili reformları ve çalışmaları başlatarak, eğitimin de en az askeri alan kadar önemli olduğu göstermiştir. Atatürk bu eğitim çalışmalarını, bir takım evrensel ilkelere dayandırarak yapmıştır. Bu ilkeler sırtını akla ve bilime dayamıştır: Cumhuriyet Dönemi, Türkiye Eğitim Sistemi çağdaş, milli, bilimsel, laik, uygulamalı ve karma bir anlayışla yapılandırılmıştır. Bu yapılanmadaki temel amaç; Cumhuriyetin istediği nesilleri yetiştirmek, çağdaş uygarlığı yakalamak ve Atatürk’ün........
© HalkTV
