Bu yazı kafası karışık olanlara…
Baştan söyleyeyim benim de kafam karışık… Siyasette olan biteni okumaya çalışıyorum ama doğru mu okuyorum emin değilim. Çünkü söylenenle yapılan... Yapılanla asıl niyet birbiriyle örtüşmüyor.
Tünelin ortasındayız önümüzü göremiyoruz. Türkiye altı ay sonra, bir yıl sonra şöyle olacak, böyle olacak, iyi olacak daha kötü olacak, demokrasiye kavuşacak, hukuk geri gelecek veya tam tersi otoriter rejim daha da katılaşacak, yargının sertlik dozu artacak diyemiyoruz…
Yorum yapamıyoruz.
Bıçak sırtındayız diyebilirim. Siyasetin evrileceği yeri, memleketin gidişatını açık/net/berrak göremiyorum.
Göremeyen sadece ben değilim, ciddi siyasi yorumcuların yazılarını okuyorum, ekranlardan söylediklerini dinliyorum onlar da olacakları tahmin edemiyor.
Sisli ortamlar böyledir… Bu sis bulutu içinde bildiğimiz bir şey var. Erdoğan bir dönem (beş yıl) hatta iki dönem (10 yıl) daha ülkeyi yönetmek istiyor. Bana sorarsanız son nefesine kadar Saray’dan ayrılmak istemiyor…
Bunu nasıl başarır?
2027 yılının sonbaharında erken seçime gitse yeniden aday olabiliyor ama riskli. DEM partisini Cumhur İttifakı’na katsa, Bahçeli ile Öcalan adayımız Erdoğan dese bile riskli.........
© HalkTV
