Stajyer mi? İşçi mi? Bursiyer mi? Kursiyer mi? Ne Zaman Emekli Olabilecekler?
Türkiye’de bir kuşak var; tornavida tutmayı okul sıralarından önce öğrenmiş, sabah çayını paydos ziliyle içmiş, ama devletin gözünde hâlâ “çalışmamış” sayılıyor.
Bu kuşak, staj ve çıraklık döneminde alın teriyle üretimin parçası olmuş, fakat o dönemin sigortası “sayılmayan” gençlerden oluşuyor.
Bir bakıma bu insanlar, çalışıp da çalışmamış kabul edilen, alın teri istatistiklere yansımayan bir kuşak.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİYLE MESLEK ÖĞRENİMİ ARASINDA İNCE BİR ÇİZGİ
14-15 yaşındaki çocukların sanayi sitelerinde, kuaför salonlarında, atölyelerde, marketlerde çalıştığını herkes bilir.
“Meslek öğreniyorlar” denir, “hayata erken atılıyor” denir ama gerçek şu:
Bu çocuklar fiilen üretim yapıyor.
Ürün, hizmet, kazanç ortaya koyuyorlar. Yani çalışıyorlar.
Ancak kanun diyor ki: “Onlar stajyer veya çırak, dolayısıyla emeklilik primi yatmaz.”
İşte burada büyük bir adaletsizlik başlıyor.
Bir yanda çocuk yaşta üretime katılan binlerce genç; diğer yanda “daha işe bile başlamamış” kabul edilen bir sistem.
Bu tablo, artık bir mevzuat detayı değil, kurumsallaşmış bir haksızlık.
Devlet, meslek eğitimiyle övünürken, o eğitimin en temel ayağı olan sigortalılığı yok sayıyor.
Staj ve çıraklık dönemlerinde yalnızca “iş kazası ve meslek hastalığı” primi ödeniyor.
Yani bir çocuk iş kazası geçirirse sistem devreye giriyor,
ama o günler gelecekte emeklilik hesabında yok hükmünde sayılıyor.
Kısacası;
Bir parmağı koparsa hak doğuyor, ama ömründen........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d