Saray'da şok üstüne şok
Doğrusu, KKTC seçimleri öncesinde yandaş medyadaki değerlendirmelere pek ilgi göstermemiştim. Seçim sonuçlarının ardından internetten taraya taraya izledim.
Nasıl bir telaş hali varmış meğer.. Kıbrıs halkına nasıl “Siz bizim yavrumuzsunuz bizi bırakmayın” mesajları verilmiş. Tatar’ın Pazar günü kazanamama ihtimalini satın almışlar. Ama ikinci turda alacağı umuduna sarılmışlar.
Ben Kıbrıs’a ilk kez, harekatın izlerinin henüz çok taze olduğu 1976 başında gittim. Terasında kum çuvalları, duvarlarında kurşun izleriyle dolu Saray Otel’de kaldım.
90’ların sonunda, özellikle 2000’lerde de defalarca gidip tüm gelişmelere tanıklık ettim.
Gülen cemaat yurtlarının pıtrak gibi çoğalmasını.. Kimselerin gitmediği camilerin, Erdoğan iktidarının “lütfu” olarak açıldığını izledim.
Bütün bu süreçte Türkiye’ye karşı bir tepkinin yavaş yavaş biriktiğini de gözledim.
Evet, Türkiye’ye çok şey borçlu olduklarını biliyorlardı. Ama bu borcun karşılığı, Erdoğan zihniyetinin Ada’ya da dayatılması olmamalıydı. Saray’ın, Kıbrıslının yaşam tarzına saygı duymasını istiyorlardı. Bekliyorlardı.
*. *. *
Ankara ise, KKTC’nin Cumhur İttifakı çizgisinde hizalanmasını.. Kaderini Erdoğan’ın eline bırakmasını dayatıyordu.
Bunun dışındaki her seçenek ihanet demekti.
Nitekim MHP’nin yayın organı TÜRKGÜN Gazetesi, seçim sonucuna dair yorumuyla içerde ve Ada’daki “hainleri” bir taşla avlamaya kalkmıştı:
“Rum terör örgütü EOKA'ya tek tabancayla direnen kahramanların........© HalkTV





















Toi Staff
Tarik Cyril Amar
Gideon Levy
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d