menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ne çözüm... Ne Barış...

57 0
17.10.2025

Nereden başlamalı, bilmiyorum.

Çözüm süreci Türkiye, Gazze barışı bölge için hayati önemde iki başlık.

Ne var ki, her ikisinde de coşku, umut yerini hayal kırıklığına bıraktı. Sanki başlama noktasına döndük.

Ayrıntılarını yazacağım, GAZZE’NİN KAYYUMU Tony Blair’in ekibindeki isimler sızdı. Herkes şaştı kaldı.

Önce “içerideki gelişmelere” bir bakalım.

Maç izlemediğim, medya da görmediği için biraz geç keşfettiğim bir olay: Türkiye - Gürcistan milli maçını Erdoğan da izledi malum.

Maçı yerinde ya da televizyonda izleyenler fark etmiştir mutlaka. Erdoğan şeref tribününde göründüğü anda ıslık kıyamet protesto duyuldu.

Protesto edilen aslında çözüm süreci ve komisyonmuş. Stadyumdaki binler, o anda göremediğimiz yazılar ve protesto ile, tepkilerini Erdoğan’a böyle birinci ağızdan iletmiş.

Erdoğan o anlarda renk vermedi ama diğer gelişmelerle birlikte meseleyi bir yere oturtmuş olmalı: Toplumda sürece destek azalıyor!

Gerçi Pervin Buldan’ın “sürece ve bize saldıran medya iktidar tarafından hizaya getirilsin” diye kabaca özetlenebilecek sözlerine karşı yükselen tepki ortadayken.. Abdülkadir Selvi’nin “yumuşatıcı hamlesi” Saray’ın ipleri koparmaya henüz hazır olmadığını gösteriyordu:

“Türkiye bölünsün, akan kan devam etsin, şehit cenazeleri gelsin diye uğraşanlar dururken, Pervin Buldan’a saldırılmasını iyi niyetli bulmuyorum. Bunun altında başka hesaplar var. Bu hesaplar yerli ve milli hesaplar değil. Terörsüz Türkiye hedefini sabote etmek isteyen güçler, içerideki uzantılarını harekete geçirmeye başladılar. Terörsüz Türkiye hedefinin başarısız olmasını isteyenler, Pervin Buldan’ı hedef alıyor.”

Saray’ın Sesi Selvi, tepkinin nedenini yazmadan saydırınca anlaşılamamış olabilir!

Ama memleketin belki de en yerli ve milli ismi Bahçeli’nin çıkışını anlamayan kalmadı herhalde.

Süreci başlatan isimdi Bahçeli. Öcalan’ın Meclis’te konuşması gerektiğini söyleyecek kadar da çizgiyi epey ileriden çizmişti. Sonra süreç uzadıkça ve evdeki hiçbir hesabın çarşıya uymadığı görülünce o da sertleşmeye başladı.

Hele DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in şehitler için sarf ettiği "gencecik cesetler" ifadesinden sonra:

“Şehitlerimize gencecik cesetler demek doğru ve isabet kaydeden bir söz değildir. Herkes ve hepimiz ‘Terörsüz Türkiye’ hedefinin........

© HalkTV