menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dünyanın cehaletle imtihanı

55 6
16.04.2025

Trump, bugünkü çılgınlıklarının işaretini daha 2023 yılında vermişti. “Amerikan mirasımıza ve Batı medeniyetinin kendisine yönelik Marksist saldırıya yardım eden okullara giden parayı keseceğiz” demişti. Ona göre Marksist saldırı kendi fikirlerine katılmamaktan ibaret olsa gerek. Nitekim sıkı takipçileri dışında milyonlar gülüp geçti. Ama O başkanlık koltuğuna oturur oturmaz gerçekten ideolojik bir savaş veriyormuş gibi düğmeye bastı. ”Komünist öğretiyi üniversitelerimizde destekleme günleri yakında sona erecek” buyurdu. Başkan olarak resmen koltuğuna oturur oturmaz Amerikan üniversitelerine tarihlerinde az rastlanır türden bir saldırı başlattı. İlk hedeflerden biri de dünyanın en ünlü üniversitelerinden Harvard oldu. Üniversitenin 2,2 milyar dolar tutarındaki ödeneğini dondurdu.
Gerekçe mi? Antiseminizmle mücadelede yetersiz kalmaları.. Öğrencilerinin Gazze eylemlerine gerekli tepkiyi göstermemeleri..

Hepsi bu da değil. Trump Klanı daha “KALICI” taleplerde bulunuyor. Aralarında en dikkat çekici ise “Amerikan değerlerine “düşmanca yaklaşan” öğrencilerin federal makamlara bildirilmesi.” Yani akademik bağımsızlıkla birlikte fikir özgürlüğünün feda edilip muhbir yönetimler yaratılması!
Dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında ilk üçe giren Harvard, boyun eğmedi elbette. Talepleri sert bir dille reddetti.
Ancak bu “yaralanmadı” anlamına gelmiyor. 2,2 milyar dolarlık ödeneğin kesilmesi öncelikle dar gelirli ama geniş zihinli gençlerin burslarının kesilmesi anlamına gelebilir.
Ayrıca araştırmaları da etkilenebilir.

ABD Trump’ın üniversitelere saldırısından gümrük tarifeleri ile dünyayı altüst etmesine kadar bir dizi saçmalıkla boğuşuyor.
Ve evet! Bilim insanları, sanatçılar, akademisyenler saçmalıklara “SAÇMALIK” diyerek konuşabiliyor. Eleştirebiliyor. Hatta daha ileri ifadelerle suçlayabiliyor.
Hiçbiri de Başkan’a hakaretten yargılanmıyor.
Çok basit bir nedenle: Yargı kara kaplı kitaba bakıyor. Yönetimden zerre kadar etkilenmeden kararını veriyor. ABD’deki yargıçlar bizimkilerden daha cesur olduğu için mi?

Hayır! ABD anayasasına göre kimse İKİ DÖNEMDEN FAZLA BAŞKANLIK YAPAMADIĞI.. BUNA TEVESSÜL EDEMEDİĞİ için yargıyı kontrol etme fırsatı, zamanı bulamadığı için. Yargı gerçekten bağımsız kalabildiği........

© HalkTV