menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sadiq Khan ve Mamdani'ler, kapitalist dünyada yeni bir değişimin habercisi mi?

12 0
previous day

Bugünkü yazıda, her birisi de önemli olan birkaç gelişmeye değinmek gerekecektir.

Yazının ilk bölümüne, İnşaallah, bir -çok özel- 'son dakika' gelişmesiyle girmek yerinde olacaktır.

Çünkü okuyucularımız bu satırları okumaya başladıklarında, New York'ta dün yapılan belediye başkanlığı seçimlerinin sonuçları belli olacaktır. Anketlere göre, aylardan beri, diğer rakiplerinden yüzde-15-20 gibi oranlarla açık ara önde gözüken Uganda'da doğmuş, Hint-Pakistan taraflarından bir ailenin 34 yaşındaki oğlu olan Zohran Mamdani isimli Müslüman adayın seçilmemesi için, dolar milyarderleri seferber oldu. Onlardan biri olan ABD Başkanı Trump'ın, İslam ve Müslüman denilince, nasıl, 'histeri krizlerine girip, 'komünistin, delinin birisi, cahil, hiç bir şeyi bilmiyor..' gibi alerjik düşmanlık gösterilerinden sonra da bu Müslümanın seçilmesini önleyemeyeceğini anlayınca, Amerika'nın en yüksek nüfuslu şehri olarak bilinen New York'a, federal bütçeden ayrılan fonları keseceğine varıncaya kadar; her yola başvurduğu görüldü.

Bu satırları okuyanlar, neticeyi öğrenmiş olacaklardır. İnşaallah temennimiz boşa gitmez.. Temenni olunur ki, kapitalist dünyanın Londra ve New York gibi en büyük merkezlerinde bu gelişmenin daha güçlenmesi için Müslüman adayların bu derece etkili şekilde ve gayrimüslim halkların kalbinde bu gibi isimlere itimat ve temayülün ortaya çıkması, o büyük merkezlerde bir hayırlı gedik açılmasının da nişanesi olarak değerlendirilmeyi hak edecektir.

Daha önce, Pakistan asıllı Sadiq Khan'ın Londra Belediye Başkanı seçilmesinden sonra, Trump'ın, 'Londra'ya bu başkan yakışmıyor, çok kötü...' demesi üzerine, 'Sadiq Khan'ın da, Trump'ın Londra ziyareti sırasında onu karşılamayışı ve yoluna kırmızı halılar sermeyişini hatırlayanlar, şimdi, (inş.) Mamdani kazanırsa, Trump'ın, New York'a hangi yüzle gideceğini ve orada, Mamdani tarafından nasıl karşılanacağını ve o zaman nasıl bir güç yarışı yaşanacağını, ve Mamdani'nin Trump tarafından tehdit bile edileceğini şimdiden tasavvur ve tahayyül edebilirler..

Bu arada, Mamdani de kazanırsa, tekrar belirtelim ki, bu seçim zaferinin ona da dünya karşısında asıl kimliklerini oluşturan İslami kimlik ve sorumluluklarını hatırlatacağı ve unutturmayacağı ümit olunur.

*

Gelelim diğer bir konuya..

Gazze, Ukrayna-Rusya, Afganistan-Pakistan, Sudan, Nijerya, Venezuela, Kolombiya ve..

Sıralanan bu yığınla coğrafî isimleri bir araya getiren faktörün, düşünce tarzının, Trumpist cereyanın tahayyülü olduğunu baştan belirtelim.. Bu anlayış çerçevesi, Grönland'ın ABD'ye eklenmesi arzusuyla başlamış, Kanada, Meksika ve Panama'yla devam etmiş, sonra Güney Amerika'da Venezuela ve Kolombiya gibi ülkelerin dize getirilmesi tehditleriyle devam etmişti.. Ama, bu yetmezdi, Trump'a...

Nitekim, Ukrayna- Rusya Savaşı'nı sonlandırmak için el attığında ilk isteği, -o savaşın başından beri Amerika'nın ona verdiği o kadar silahların ve 100 milyar doları aşan malî yardımlarının karşılığının ödenmesini ve bunun için de, o zaman kadar da pek bilinmeyen 'nadir toprak elementleri' açısından çok zengin olduğunu belirterek, Ukrayna'nın o........

© Haksöz