Dünya, yeni ve derin bir buhrana yelken açarken; ‘15 Temmuz 2016 Hıyaneti'nin tarihî köklerine bakmak..
Dünyada olup bitenler, yeni bir 'Dünya Savaşı'nın ayak seslerini yansıtırken... Ve ABD Başkanı Trump bir delilik hecmesiyle, herkesin kendi karşısında eğilmesini beklerken... Geçen hafta, Trump'ın kendi yakın çevresindekilerle konuşurken, Rusya lideri Putin'e, 'Moskova'yı yıkarım..' dediği'ni ve Çin lideri Şi'ye de, Putin aracılığıyla, 'Taiwan'a saldırması halinde, Pekin'i vururum...' şeklinde bir mesaj gönderdiğine dair gizli ses kayıtları medyaya yansımıştı. Dün de, Ukrayna Başkanı Zelensky'ye, 'Sana füzeler versem, Moskova'yı vurur musun, Saint-Petersburg'u vurur musun?' şeklindeki sorup, -'Denize düşen yılana sarılır...' misali-, ondan da, 'Evet, vururum; yeter ki siz silahları gönderin...' cevabını aldığı dünya kamuoyuna yansıdı.
Ve geçen sene bu günlerde, kendi vatandaşlarına, seçim mitinglerinde 'en barışçı başkan olacağı'na dair türküler söyleyen Trump'ın da, 3-4 gün önce, 'Biz silahları NATO'ya vereceğiz, onların parasını da bize NATO ülkeleri ödeyecek ve Ukrayna da savaşa devam edecek... Bu konuda NATO Gn. Sekreteri (Hollanda eski başbakanı) Mark Rutte ile anlaştım' demesi, nasıl bir çılgınla karşı karşıya kaldığımızı göstermekte... 'Başkan seçildiğimde, savaşı hemen durdururum' gibi vaatlerle USA Başkanı olan bu kişi, şimdi, Ukrayna'ya Amerika silahlarının NATO aracılığıyla verileceğini ve bu silahların bedelinin de Amerika'ya NATO tarafından ödeneceğinin müjdesini veriyor, halkına...
Ve dahası, yıllar öncesinden beri, Türkiye'nin kendi hava sahasını savunabilmek için ihtiyacı olan Patriot füzelerini Türkiye'ye vermemişken -ve Türkiye de Rusya'dan 'S-400 füzeleri'ni aldığı için sistem dışı hareket etmekle suçlandığını da hatırlarsak-, Trump'ın, şimdi bu Patriot füzelerini Ukrayna'ya göndereceğini açıklamasını da özel olarak değerlendirmeyecek miyiz?
Evet, 'fitne-fücur' işlerine bulaşan tüccarlar için, 'tâcir-i fâcir' nitelemesi vardır, dilimizde... 'Dünyanın en büyük emlâk ve gayrimenkul tâciri' diye ünlenen ve oradan da Amerikan Başkanlığı'na -üstelik- ikinci kez gelebilen 'Trump için, bu sıfatlar, uygun düşer' der misiniz? Yani, Trump ve Amerika, NATO adına tek başına karar verecek; NATO üyeleri de ateş dansına otomatik olarak katılacak. Bu durum, bir '3. Dünya Savaşı'nın fiilen başlamasını da intaç etmeyecek midir?
Ve NATO üyesi Türkiye de, yıllardır söndürmeye çalıştığı bu savaş ateşinin içinde bulabilir kendisini...
Ama böyle bir tablo ortaya çıkarsa, 1995'lerde Bosna'ya; 2000'li yılların başında da Afganistan'a müdahale kararı alan NATO karşısında, Türkiye 'Ben bu ülkelerde 'muharib /savaşçı' olarak değil, sadece şehirlerin yerleşim birimlerinin inzibatını sağlamak üzere vazife alırım' diyerek, bu kararını NATO'ya kabul ettirmesinde olduğu gibi, yarınlardaki muhtemel gelişmeler........
© Haksöz
