Bir hasım toplumu etkisiz hale getirmenin en etkili yolu, onun kalbi ve beyniyle oynamaktır
Pazar günleri, muhterem okuyucularımızın eleştiri ve görüşleri etrafında yaptığımız bir Hasbihal'e daha sağlık-âfiyet üzere, hayırlı çalışmalar dileği ve selâmlarımızla başlıyoruz...
*Ali Sevinç, isimli okuyucu, geçen ay, Kur'an tercüme ve mealleri konusuna değindiğim yazıya işaretle şöyle diyor: 'Çok teşekkür ederiz bu konuya değindiğiniz için... Bu konu nedense pek yankı bulmuyor. Şimdiye kadar meal sahibi olan, daha çok da modernist çizgideki kişilerden açıklamalar geldi. Bu konu, üzerinde iyice düşünüp tartışılmayı hak ediyor. Ancak, mesele meallerle sınırlı kalmayıp, laik rejimin müdahaleleri daha da genişlerse, sonuç iç açıcı olmaz.'
*Sivas'tan Ali Erkenci isimli okuyucu diyor ki: 'Nuh Albayrak Bey'in "Arap liderler"in Gazze ihanetinin sorumlusu, "Türkler"dir!' başlıklı ve 25 Temmuz tarihli yazısı ufuk açısıydı... Hele de 'Ülke menfaatleriyle bağdaşmayan bu tavrı da, "Araplar bizi arkadan vurdu" yalanıyla savunuyorlar! Öbür taraftan, Arap coğrafyasının ortasına saplanan bir hançer olan İsrail'i ilk tanıyan Müslüman ülke Türkiye olmuştu ve 1949'da bu kararı veren İnönü, "İsrail ile siyasi münasebetler açılmıştır. Bu devletin, Yakın Doğu'da barış ve istikrar unsuru olacağını ümit ediyoruz" demişti. Yani Türkiye, Yahudi İsrail ile ilişkilerini sonuna kadar geliştirebilirdi ama Araplara "düşman" olması gerekiyordu! (...) Cumhurbaşkanı Özal, (Cemal Paşa'nın torunu) Hasan Cemal'in de katıldığı 26 Mart 1991 tarihli SSCB gezisinde, Cemal Paşa'nın hıyanetlerini şöyle anlatmıştı:
"İngilizler, Arapları bizden uzaklaştırıp kendi yanına çekmeye çalışıyordu. İngilizlerden maaş alan Suriye Valisi Cemal Paşa, Arap eşrafının ve İslâm âlimlerinin kızlarını Şam'daki konağına getirterek, taciz ettirmişti. Bu yüz kızartıcı olaylar ve İngilizlerin 'Türkler İslâm'dan ayrıldı' propagandası, Arapları Osmanlı'ya düşman etti." (...)
Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Temmuz 2025 günkü tarihî konuşmasında, Kürtlerle birlikte Araplarla da ittifakın şart olduğunu söyleyerek, "Malazgirt Zaferi, Kudüs'ün ve İstanbul'un Fethi, Çanakkale savunması, İstiklal Savaşı; Türk, Kürt, Arap ve daha nice Müslüman halkın ortak zaferleridir. Türkler, Kürtler ve Araplar ittifak yaptığında; atlarının rüzgârı Çin'den Adriyatik'e serin esintiler yaydı. Bölündüklerinde ise mağlubiyet, hezimet, hüzün vardı. I. Dünya Savaş'ını kaybettik, aramıza sınırlar çizildi, duvarlar örüldü. Kudüs'ü yitirdik çünkü tefrika vardı. Bugün Filistin'de tarihin en vahşi........© Haksöz
