menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Dürzîler'i, sadece Suriye'de ve Lübnan'da aramayalım; bir tıynet meselesidir ve örneklerini 100 yıldır gördük…

10 0
previous day

Okuyucularla Hasbihal

Pazar günleri, Okuyucuların görüş ve eleştirilerine ayırdığımız bu sütunda bir diğer 'Hasbihal'e daha, hayırlı çaılşmalar ve sağlık –âfiyet dileklerimizle selamlayarak başlıyoruz:

*Erzurum'dan Ahmet Yıldız, Bursa'dan Nazlı i-İşçimen, Bolu'dan Ömer Bekçioğlu, Ordu'dan Şakir Tütüncü, Ankara'dan Turan Eroğlu, Adana'dan Saliha Ergin, Kayseri'den Seyfeddin Kılıçoğlu isimli okuyucuların ortak soruları, Suriye'de patlak veren karışıklıklar üzerine üzüntülerini beyan ederken, 'Dürzîlik ne demek?' diye sormaktan da kendilerini alamıyorlar...

--Bu okuyucu kardeşlere kısaca ifade edeyim ki, bir inanç hareketi hakkında ince ve derin teferruat vermek bizi aşar.

Ama kısaca belirtmek gerekirse... Asıl dayanaklarından kopan bir tuhaf inanç hareketi olup, '12 İmam Şiası' tarafından reddedilen 'İsmailiye' veya '7 İmam Şiası' diye anılan mezhebin, ve yine 12 İmam Şiası tarafından kabul edilmeyen 'Fatımî Devleti'nin 200 yıla yakın ve Mısır merkezli olarak etkili olup sonra da dağılmasından sonra ve Osmanlı döneminde daha çok da Suriye ve Cebel-i Lübnan'da yaşayan ve kendi içine kapalı ve günümüze yansıyan şeklidir.

İslam'da kimseye bir inanç dayatması söz konusu olamayacağından hele de Osmanlı'nın son döneminde asırlarca huzur içinde yaşarken, Osmanlı'nın derin zafiyetler göstermeye başladığı son dönemlerinde emperyalist güçlerin, Osmanlı bünyesi içindeki farklı unsurları arasında ihtilafları körüklemek taktiğine ve emperiyal güçlerin hayalî vaadlerine kanıp, en fazla âlet olmuş bir hareket olmuştur. Ve o dönemde hangi tarafı güçlü görürlerse hemen o tarafa meyleden, bir hareket özelliği taşımalarından dolayı Osmanlı'nın son döneminde, her an bir başka tarafa dönebilen özellikleri ve ortaya çıkardıkları müşküller dolayısıyla, dilimizde, Dürzilik, bir bakıma, 'yaramaz çocuklar'a bile, 'Seni Dürzi seni!!..' diye hitap edilmesine sebep bile olmuştur...

Gerçi, Osmanlı'nın son döneminde o cemaatin içinden çıkmakla birlikte, Osmanlı'nın dağılmaması için çırpınan, feryat eden, Arap dünyasını bu çizgide uyandırmaya çalışan Şekib Arslan, Dürzî'lerin (çoğul şekliyle, Deraiz'in) zaman içindeki yanlışlarından kurtarılıp,........

© Haksöz