Uçak yolcuları neden giderek deliriyor
Geçenlerde bir iş adamı arkadaşımı aradığımda “Bir saniye şimdi konuşamayacağım,” diye telefonu açtı. “Türk Hava Yolları’nın yasaklı yolcu listesine girmek üzereyim.” Sık uçanların karşılaştığı küçük bir krizin ortasındaydı, her ne kadar sükunetini korumaya çalışsa da her an kontrolü kaybedebilirdi: “Hem insanları delirtmek için her şeyi yapıyorsunuz hem de sonra neden deliriyorsun diyorsunuz.”
THY’nin en favori bahanesi “operasyonel nedenler”den dolayı koltuğu değişmişti. Para verip özellikle satın aldığı koltuktan kendi iradesi dışında bir arka sıradaki orta koltuğa yerleştirilmiş ve havayolu da bir çözüm üretme konusunda son derece isteksizdi. Uçağa bindiğinde oturması gereken koltukta bir THY çalışanının yerleştiğini görünce iyice sinirlendi ve isyanını kabin ekibine dillendirdi. Pek çok yolcu gibi. Dahası, kim bilir bu kaçıncıydı.
BİR DOKUN BİN AH İŞİT
Havayollarından şikayetçi olmak bir dokunup bin ah işitmeye benziyor. Herhangi bir ortamda ne zaman konusu açılsa herkes başına gelen başka bir olumsuz tecrübeyi aktarıyor. Başka havayollarının yolculara berbat muamelesine alışığım, ama son zamanlarda bavulların gönderilmemesi gibi normalde THY’yle özdeşleştirmediğim sorunlarla da karşılaşıyorum. Seçilen koltuğun son anda değiştirilmesiyse artık neredeyse bir norm halini aldı.
Bir arkadaşım altıncı sıradan 20’lere atıldı yine “operasyonel nedenler” yüzünden. Eski sırasına ya da önlere yakın bir koltuğa geri dönmek istediğindeyse uygulama ve sitede yer müsait değildi. Geçenlerde New York’a uçarken ben de ısrarla cam kenarında bir koltuk istedim. Hatta uzun zaman önce aldığım bir biletti ve sık sık yer açılır mı diye baktım. Uçuştan iki saat önce check-in sırasında da yer görevlisi bana hiç “müsaitlik” olmadığını söyledi. Uçağa bindiğimdeyse hem benim yanımdaki koltuk hem de başka sıralardaki boştu. Hatta kabin amiri “Biz de bu uçuşun bu kadar sakin olmasına şaşırdık,” dedi.
Böyle “Operasyonel nedenler” beni de sık sık vuruyor, üstelik çok sık tekrarlanıyor. Daha geçenlerde Paris’ten İstanbul’a gelecektim, yolcu bekleme........
© Habertürk
visit website