menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Milyarderlerin balık lokantası

77 0
06.07.2025

Paraliaki ★★★

Cevdet Paşa Caddesi No: 58, Bebek-İstanbul

Bobo by the Stay içinde, Bodrum-Muğla

Rahmi Bey o akşam yemekten çıkarken kapıya yakın oturan kadın grubuna gülümseyerek “Geceniz nasıl geçiyor?” dedi. Türkiye’nin en büyük işadamlarından birini her gün dışarıda yemek yerken görmek mümkün değil. Az geziyor, giderek daha az görünüyor. Ama o akşam Bebek’teki Paraliaki’ye gelmişti. Bu balıkçının müdavimi olan pek çok başka işadamı gibi.

Türkiye’de sermaye sınıfının ezelden beri adetidir Bebek’te balık yemek, aynı zamanda da iş bitirmek. Boğaz’ın en güzel köyü Bebek’te denizin üstünde bir masada anlaşmalar daha kolay imzalanıyor sanki. Milyarderlerin balıkçısı uzun yıllar boyu Bebek’teki Les Ambassadeurs’du. Bayrağı Paraliaki devraldı. Bir anlamda bu geleneği sürdürüyor, bir yandan da bu kültürü geleceğe taşıyor.

Geçmişteki Ambassadeurs’ün sakin sessiz, herkesten uzak havasına rağmen Paraliaki cıvıl cıvıl. Aylardır herkes buradan söz ediyor. Bir Pazartesi akşamı bile tıklım tıklımdı bu kış. Sadece iş adamları değil, moda dünyasından tanıdık figürler, oyuncular, influencer’lar da gidiyor. Balıkçıya gitmek adeta “cool” oldu bu sayede. Bu İstanbul’daki ortam.

TEKEN TATİLİ GİBİ

Geçen hafta Bodrum’daydım ve ilk akşam yemeğimi de Cennet Koyu’ndaki Paraliaki’de yedim. Sinema ve spor salonu zincirlerinden sonra The Stay markasıyla otelciliğe adım atan vizyoner işadamı Muzaffer Yıldırım’ın Bobo adlı otelinde yer alıyor Paraliaki. Sadece 21 odalı bir otel Bobo. Dünya markalarının dağları delerek yüzlerce odalı katliam otelleri yaptığı bir çağda zeytinliğin arasında, ağaçların korunduğu eşi benzeri olmayan bir köşe.

Güneş batıyor, deniz duruluyor, rüzgar yaz sıcağını unutturuyor. Paraliaki’ye güneş tam batmadan gelmek gerek. İstanbul’daki nasıl bir iktidar yemekhanesiyse, Bodrum’daki daha çok patronların tekne tatilinde koyda yenen akşam yemeklerine benziyor. Burada kim gelmiş kim varmış diye bakmak yerine, tıpkı bir koya demirlemiş gibi, atmosferin tadını çıkarmak mümkün. Bu açıdan ayrıcalıklı ve özel.

Yemeklerse hiçbir özel numaraya kaçmıyor, balıkçı kitabını yeniden yazmaya çalışmıyor. Çoğu bilindik meze ve ara sıcaklar. Ama en başta malzeme kaliteli. İstanbul’da yediğim lakerda mükemmeldi, ama altındaki kırmızı soğan halkasından adeta şeker fışkırıyordu. O gün bugündür böyle bir soğan bulmaya........

© Habertürk