Çok hızlı bir Ibiza rehberi
Sabaha karşı 10:30 ve ben bir şekilde kulüp çıkışı kendimi bulduğum bu teras katında hiç tanımadığım insanlarla ‘brunch’ planı yaptığımı zannediyorum. Nerede, diye sorduğumda “5’ten 8’e,” diyorlar. Aynı soruyu bir kez daha tekrarladığımda da aynı yanıtı alıyorum. Bu sefer aramızdaki iletişimin tamamen kopmadığına umut bağlayarak “Nerede diye soruyorum ne zaman değil,” diye açıklamaya çalışıyorum. Yanıt yine aynı: “5’ten 8’e.” Muhabbet gerçekten çeviride kayboluyor. “Five to eight,” demiyormuş; mekanın adı “528.” Ibiza’nın en iyilerinden, “Brunch” da burada her Pazar akşamüstü yapılan partinin adı. Yani bir masanın etrafına toplanıp farklı yumurta çeşitleri sipariş vereceğimiz bir ortam değil.
Eşi benzeri görülmemiş altı ay süren sezonuyla Ibiza benlik bir ada değil. Burada iki gün üst üste eğlenmenin bedeli epey ağır oldu, bir haftayı aşmasına rağmen hala bedenim toparlanamadı. Pazartesi günü havalimanında bir an önce evime varmak için sefil bir halde beklerken herhalde buraya bir daha adım atmam, diye aklımdan geçiyordu. İlk kez Las Vegas’a gittiğimde de öyle olmuştu. Sonra çeşitli vesilelerle tekrar Vegas’a gittim ama. Hep biraz tiksinerek, hep biraz istemeye istemeye, ama bir yandan da önüne geçilemez bir yoldan çıkma arzusuysa. İlk kez gittiğim Ibiza’nın bende bıraktığı his de benzer.
Pacha, DC-10, Ushuaïa, HïIbiza, Amnesia, Unvrs gibi gece kulüplerini bütün dünya biliyor. Zaten bütün dünya bu kulüpler için Ibiza’ya geliyor. Her gece bir yerde başka bir meşhur DJ çalıyor: Solumun, Calvin Harris, Black Coffee,Carl Cox, David Guetta. Parti gündüz de bitmiyor; ‘brunch’ bile bir partinin adıymış işte.
Ama parti dışında da pek bir şey yok açıkçası Ibiza’da. Bir kere pahalı bir ada burası, hemen her şey Madrid ve Barcelona’nın iki-üç katı fiyatına. Otel odaları, lokantalar, ulaşım, gece kulüplerine giriş, bir kadeh içki… VIP ve sıradan halk ayrımı çok net.
Mankenler, futbolcular, star’lar zaten ya yatlarıyla ya da özel jet’leriyle geliyor. Geri kalanlar Vueling gibi ucuz havayollarıyla adaya akın edenler. Ibiza Havaalanı gerçek bir ucuz havayolu cenneti. Ucuz havayolu ucuz turist demek, bu da adanın genel kalitesini belirliyor.
Parti sadece şehir merkezinde, koskoca adanın geri kalan kısımlarında ise pazarlar, yoga kampları, güneşin doğuşu ve batışına dair ritüeller, bir plajda gün batımı davul konseri gibi etkinlikler var. Epey sınıfçı bir arkadaşım kendi dünyasının dışındakilere “Bitli,” der. Ibiza’nın o yüzünün bende uyandırdığı his de aynıydı.
PLAJLAR
Ege kıyılarında tatil yapanlara Ibiza’nın vaat edebilecekleri sınırlı. Hafif dalgalı, çok sıcak, çok tuzlu bir denizi var İbiza’nın. Çoğu zaman dipte yosun görüyorsunuz, sık sık deniz anasına rastlanıyor. En fazla yol kat edilen, sır gibi saklanmış, korunaklı koylar bile en kötü Yunan adasının........
© Habertürk
