Hasbilik, samimiyet ve barış
Yaklaşık 7 aydır devam eden ve Terörsüz Türkiye olarak tanımlanan sürece dair birkaç yazı planlamıştım. Salı gecesi DEM Parti Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in geçirdiği kalp krizinin ardından o notların bir kısmını kenara bıraktım.
Çok ağır ve kritik bir ameliyat geçirdi. Sadece yakınlarından ve partisinden değil, Türkiye’de çok farklı kesimlerden ona gösterilen ilginin sahiciliği üzerinde durmak gerekiyor.
Sırrı Süreyya Önder, sadece son süreçte değil, Türkiye’nin toplumsal hafızasında önemli izler bırakmış bir isim. Entelektüel kişiliği, yönettiği ve rol aldığı filmler, uzun yıllar devam eden köşe yazıları ve hepsini kuşatan üslubuyla bu ilgiyi ve saygıyı edinmiş.
Adıyamanlı Türkmen bir ailenin, erken yaşta yetim kalmış, hayat mücadelesine atılmış çocuğu. 1978’de kazandığı Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin hemen ardından 12 Eylül darbesiyle cezaeviyle tanışmış, devamı ise kendisi için hayli çileli geçmiş bir siyasetçi.
Habertürk ekranındaki yayınında, daha önce geçirdiği rahatsızlık üzerinden konuşurken, tüm........
© Habertürk
