Türkiye'nin güven sandığı…
BAZI zamanlar olumsuz durumlarla karşılaşmış olmasına karşın, kendi içinde bu mahzurları gidermeyi başaran ender kurumlarımızdan biridir.
Hatta en demokrat kuruluşudur dense yeridir.
Çünkü 11 kişilik yüksek hakimlerden oluşan kurul üyelerinin yanında, bir kararı siyasi partilerin temsilcileriyle birlikte tartışır.
Onların da görüşünü aynı masa etrafında dinledikten sonra vicdanıyla kararını verir…
Geçmişte birkaç olayda sorun yaşanmış olsa da ülkenin vicdanının güvenine mazhardır.
Çünkü bu toprağın en eski, kuruluşundan bugüne özelliğini yitirmemiş ender kuruluşlarından biridir…
Toplumun ortak paydasıdır; Cumhuriyetin temel organıdır…
Çünkü Cumhurbaşkanından milletvekillerine, belediye başkanlarından muhtarlara kadar, ülke yönetimine geleceklerin hepsinin geçtiği tek güven kapısıdır…
Sözünün üzerine söz söylenmeyecek, bağımsız yargı organıdır…
Ülkenin güven sandığıdır…
Ülkenin diğer köklü kuruluşları Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ile yaşdaş sayılır; birbirini takip eden tarihlerde kurulur…
Yüksek Seçim Kurulu’ndan söz ediyorum…
Seçim Kanunu’nun tarihsel gelişimi içinde kökü, 1877’deki ilk Meclis seçiminin çerçevesini belirleyen 1876’da çıkarılan Meclis-i Umuminin Suret-i İntihabına ve Tayinine Dair Talimat-ı Muvakkale dayanır…
Milletvekili Seçim Kanunu’nun temelini oluşturur…
Nitekim buna uygun şekilde 1908 düzenlemesinde de adı İntihab-ı Mebusan Kanunu konulur…
Cumhuriyetin kuruluşu sonrası da kanun geçerliliğini korur, sadece adı Türkçeleştirilip, 1942 yılında Mebus Seçimi Kanunu olarak değiştirilir.
Ardından 1946 düzenlemesinde de tam Türkçe adını, Milletvekili Seçimi Kanunu olarak konulur.
Bu kanuna uygun kurumsal yapı da 16 Şubat 1950’de oluşturulur, bugünkü adıyla Yüksek Seçim Kurulu oluşturulur.
Yapısında da en küçük değişiklik olmaz.
Yani kökü 149 yıl önce atılmış, kurumsal yapısı........
© Habertürk
