ABD Suriye'den ne istiyor?
ABD Başkanı Trump’ın, ikinci döneminde de devam ettirdiği politikasının ana ilkeleri belli…
İlk ilkesi, aldığı kadarını vermek; ancak verirken de daha fazlasını alacak kadarını vermek üzerine kurulu…
Bunun en iyi örneğini Ukrayna sürecinde gördük.
Şimdi de Avrupa’ya benzer bir dayatmada bulunuyor; ne kadar veriyorsanız, o kadarını alırsınız politikasını işletiyor.
İkinci önemli tarafı ise diplomasiyi, diplomatlar yerine işadamları eliyle yürütmesi; özellikle de onlar aracılığıyla pazarlığı sürdürüp, bir noktaya ulaşınca hükümet yetkililerini devreye sokması…
PUTİN İLE PAZARLIĞI DA EMLAKÇI YÜRÜTÜYOR…
Son dönem iki önemli noktada örneklerini izlemek olası…
Ukrayna sorunu için Rusya lideri Putin ile pazarlığı, Orta Doğu Temsilcisi olarak da atadığı, asıl işi gayrimenkul yatırımı olan işadamı arkadaşı Steve Witkoff yürütüyor.
Witkoff, İstanbul görüşmelerinin yeniden başlaması konusunda 4’üncü kez görüştüğü Putin’i sonunda ikna etmişti.
Arka kapı diplomasisi…
Arka kapı diplomasisi adı da verilen bu yöntemi Suriye’de de uyguluyor.
Orada tercih ettiği kişi de petrol ve doğalgaz şirketi yöneticisi, iş adamı, aynı zamanda da aktivist olan Jonathan Bass…
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi ile sadece isim benzerliği olan Argent LNG’nin CEO’su Bass bu işlerle ilgili olarak adını ilk kez 2019’da iki ülke arasındaki silahsızlandırılmış bölgede Kuzey ve Güney Kore liderlerinin buluşmasına aracılık etmesiyle duyurmuştu.
Trump ile yakın dostluğu da olan Bass, özellikle sorunlu ülkeler ile ABD’nin arasının iyileştirilmesi konularında faaliyet gösteriyor.
Orta Doğu’daki petrol zengini ülke liderleriyle çok yakın dostlukları bulunuyor.
Zaten, “ABD değerlerini dini ve özgürlüğe ve birlikte yaşama saygısını paylaşan ülkelerle ilişkiler kurmak. Bunu yapmayanlarla ticaret yapmaya devam edemeyiz…” yazdığı X hesabındaki gönderileri de bunu görmek için yetiyor…
“2 MAYIS’TA ŞAM’A GİDEN ABD HEYETİ NELERİ İSTEDİ…”
Bass, bu kapsamda Suriye ile olan ilişkilerin düzeltilmesi için de kolları sıvamış ve 2 Mayıs’ta bir grup ABD’li diplomatı da yanına alıp Şam’a gitmiş ve Şara ile görüşmüş…
Görüşmenin o zamanki ara konusu Arap ülkelerini gezisi sırasında Şara’nın Trump ile buluşması üzerine oturmuş.
Bass, ABD basınına verdiği demeçte de görüşmede ele alınan konuları açık yüreklilik içinde anlatıyor.
Şara’ya 10 kadar şart iletilmiş.
Suriye topraklarında ve kıyılarında hidrokarbon yataklarının işletilmesi, kıymetli madenlerin çıkarılma hakkının verilmesi, petrol ve doğalgaz sahalarının güvenliği, kimyasal silah ve zenginleştirilmiş uranyum stokunun güvence altına alınması, İran destekli milisler ile Hamas milislerinin ülke dışına çıkarılması ve radikal örgütlere karşı resmi bir açıklama ile tutum netleştirilmesi de yer almış.
Özellikle Hamas destekli güçlerle ilgili olarak katı tutum takınılması istenmiş…
Tabii ki YPG, diğer adıyla DSG de görüşmenin ana maddelerinde yerini bulmuş.
“RUS, İRAN, ÇİN VE HAMAS........© Habertürk
