Belediyelerin asli sorunları ne olacak?
Belediyelerin siyasal sıkıntılarının dışında hizmet kalitelerini ne zaman konuşacağımızı merak ediyorum…
Bir iki misal vermeden olmaz. Geçtiğimiz yıla kadar tatil yörelerinde yaban hayvanı olarak sayılan domuzlar artık sokak hayvanı muamelesi görüyor. Çünkü yol kenarından başlayarak mahalle içlerine kadar her yerdeler, bu bir…
İlaçlamaların zamanında yapılamaması dolayısıyla eskiden sadece vızıltısı ve kaşıntısıyla sivri ve karasinekler artık bir ısırığıyla yatağa düşürecek kadar evrime uğramış durumda. Isırdıkları yeri davula çevirmeleri garantili, koruyucuları filan da taktıkları yok, bu iki…
Özellikle yaz aylarında nüfus patlaması yaşayan ilçelerde yükselen sermaye sınıfı oto tamircileri. Çünkü yollardaki devasa tümsekler ve yamamaya gerek bile görülmeyen çukurlar arabaların seri katilleri haline gelmiş. Sağlam gidip sağlam dönen taşıta rastlamak neredeyse mucize, bu üç…
Denize kıyısı olan birçok ilçede arıtma tesisleri yerine, “sal gitsin” kafası çalıştığı için deniz suyu kalitesi yerlerde, hastalık olasılığı ise zirvede artık, bu dört…
Kuraklık seviyesi rekor kırıyor ve birkaç günlük susuzluk sıradan sayılıyor artık. Oysa ki hijyen bize en çok bu aylarda lazım. Taşıma suyla dönen değirmenler de tedavülden kalktığı için öğütülen bildiğin sağlığımız oluyor, bu beş…
Zabıtalar elde ceza koçanı “kaçak-göçek üzerinden belediye gelirlerini arttırmayla” meşgul olduğu için pazar ve market fiyatları ve de insanların sabrı kontrolden çıkmış durumda, bu altı…
İnşaat yasağı döneminde inşaatlar tam gaz, av yasağı döneminde nesli tükenmiş avı tüm hız devam ediyor, bu da yedi…
Valla saymasını bilene yüz kusura kadar uzanacak misal var ama benim yerim, bazılarının ise çözüme yaklaşımı dar. Nokta!
***
Salgın bizim kaderimiz…
Havalar bozdu. Öyle böyle değil fena bozdu. Küresel ısınma mı dersiniz yoksa çevresel dengenin bozulması mı........
© Habertürk
