Ethan Hunt, yapay zekâya karşı
Dünyayla aynı anda Türkiye’de de gösterime giren “Mission: Impossible - Son Hesaplaşma” (Mission: Impossible – The Final Reckoning), 2023 yılının temmuz ayında seyrettiğimiz “Mission: Impossible – Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm”ün (Mission: Impossible – Dead Reckoning Part One) devamı niteliğinde bir film…
Hikâye kaldığı yerden sürüyor ve 2 yıl önceki filmi yeniden seyretmeniz gerekmiyor. Senaryoyu da yazan yönetmen Christopher McQuarrie, yeri geldiğinde araya giren kısa planlarla önceki filmin önemli dönüm noktalarını hatırlatıyor bize. Öyle ki, ilkini seyretmeyenlerin bile takip etmekte zorlanmayacağı bir hikâye örgüsü çıkıyor karşımıza.
Film, alışageldiğimiz Görevimiz Tehlike klişesiyle; yani, Ethan Hunt’a (Tom Cruise) yeni görevinin bildirilmesiyle başlıyor. Gerçi bu kez beklemediğimiz üst bir merciden geliyor görev. Hatta tehditle karışık uyarı da içeriyor. Hunt’ın dinlediği kayıt, sadece görevin tanımını veya hikâyenin gideceği yönü değil, filmin ele aldığı meseleyi de özetliyor. Hunt, ABD yönetimi tarafından sorunu çözebilecek kahraman olarak değil, sorunu yaratan nedenlerden biri olarak görülüyor. Film ilerledikçe Hunt’ın geçmişte yerine getirdiği bazı görevlerin yapay zekâ Varlık’ın gelişimiyle olan bağlarına vurgu yapılıyor. Dolayısıyla, Hunt film boyunca suçluluk ve sorumluluk duygusuyla hareket ediyor. Ama bir kez daha emirlere itaat etmek yerine, doğru bildiğini yapıyor; sadece kendine güveniyor ve ekibiyle kendi planını uygulamakta ısrar ediyor.
“MI: Son Hesaplaşma” bir kahramanlık filmi… Hunt, filmde istihbarat teşkilatlarının emirlerini dinlemek yerine “gölgeler içinde yaşamanın” bedelini göze alan ve hiç tanımadığı insanlar için hayatını riske atmaya devam eden bir kahraman olarak tasvir ediliyor.
Önceki filmde Hunt’ın hedefi, Varlık adlı son derece tehlikeli yapay zekânın kontrolünün, ülkesi ABD dahil hiç kimsenin eline geçmemesiydi. Bu filmdeki asıl görevi ise dünyayı nükleer kıyametin eşiğine getiren ve bağımsız şekilde hareket eden Varlık’ı engellemek… “MI: Son Hesaplaşma”, Soğuk Savaş yıllarından bu yana örneklerini sıkça gördüğümüz bir nükleer paranoya filmi aynı zamanda. Angela Bassett’ın oynadığı ABD Başkanı Erika Sloane, emrindeki generaller ve üst düzey bürokratlar ile ne yapacağına karar vermeye çalışıyor. Buradaki alt metin, Varlık’ın uygarlığın bir sonucu olarak ortaya çıkması… Diğer bir deyişle, insanlığın ortak ürünü aslında. Önceki filmde Luther’in (Ving Rhames) dediği gibi, Varlık’ın en büyük gücü ve üstünlüğü, insanların düşünce yapısını bilmesi; ülke yönetimlerinin nerede ne zaman ne........
© Habertürk
