Bir pilot olarak Saint-Exupéry
Bu hafta sinema salonlarında yeni bir biyografi filmi daha gösterimde… “Saint-Ex” veya bazı kaynaklarda “Saint-Exupéry” diye anılan film, “Küçük Prens”in yazarı olarak tanıdığımız Antoine de Saint-Exupéry’nin hayatından belirli bir kesiti anlatıyor.
Yazar kimliğinin yanı sıra şair, gazeteci ve havacı olarak da anılan Antoine de Saint-Exupéry, aristokrat bir ailenin çocuğu olarak 1900 yılında Fransa’nın Lyon kentinde dünyaya geldi. Babasını 4 yaşındayken kaybetti ve bu durum, maddi açıdan zor koşullarda geçen bir çocukluk ve gençlik yaşamasına neden oldu. Erkek kardeşi François’nın, Birinci Dünya Savaşı yıllarında 15 yaşında ateşli romatizma nedeniyle can vermesi, ömrü boyunca aklından çıkmadı.
Şansını iki kez denediği Deniz Kuvvetleri Akademisi sınavlarında başarısız olunca 15 ay kadar mimarlık eğitimi aldı. Okulu bıraktıktan sonra çeşitli işlere girip çıktı ve 1921’de orduya katıldı. Aldığı özel derslerin ardından 1 yıl sonra Fransız Hava Kuvvetleri’ne transfer oldu ve uçuş pilotluğu yapmaya başladı. Ordudan ayrıldıktan sonra da uçmaya devam etti, havayolu postacılığının dünya genelindeki öncü isimlerinden biri haline geldi.
Hayatını zor koşullarda, çeşitli ülkelerde posta pilotluğu yaparak kazanırken yazdığı ilk eserler, 1926 yılında dergilerde yayımlandı. İlk kitabı 1929’da çıktı. Aeroposta Argentina’da yönetici ve pilot olarak çalıştığı dönemdeki tecrübelerini anlatan “Gece Uçuşu” adlı romanı ise 1931’de yayımlandı; onu tanınan bir yazar haline getirdi. Ölene kadar, yazmaktan ve uçmaktan hiç vazgeçmedi. En çok bilinen eseri “Küçük Prens”, 1943 başlarında yayımlandı. Kitaptaki illüstrasyonlar ona aitti.
“Saint-Ex”, Antoine de Saint-Exupéry’nin Aeroposta Argentina’da yönetici ve pilot olarak çalıştığı dönemde geçiyor. Bu arada, Fransız yönetmen Jean Jacques-Annaud’nun 1995’te aynı hikâyeyi “Wings of Courage” adında 40 dakikalık bir IMAX filmi olarak çektiğini hatırlatalım. Fransa ve Arjantin vatandaşı Pablo Agüero’nun yazıp yönettiği 2024 yapımı filmin ilk sekansı, yaşanan uçak kazası ve hemen peşinden gelen kurtarma operasyonu üzerine kurulu… Aksiyon gerilim unsurlarının gayet iyi bir araya getirildiği sekansın asıl başarısı, hikâyenin ve karakterler arasındaki ilişkilerin sağlam şekilde kurulması…
Yönetmen Pablo Agüero, filmin hemen başındaki kısa flash-back çekimlerle........
© Habertürk
