Tek varlık Allah: Birliğin kalbine yolculuk
Bilimin gelişimi, felsefi akımların çeşitlenmesi ve ruhsal arayışların derinleşmesi, insanı “varlık” kavramı üzerine daha fazla düşünmeye sevk ediyor. İşte bu noktada, İslam inancının temeli olan “Tek Varlık Allah” ilkesi, tüm bu karmaşanın içinde sarsılmaz bir hakikat olarak parlıyor. Bu ilke, sadece bir inanç esasından öte, hayatı anlamlandırma ve evreni yorumlama biçimimizi derinden etkileyen bir felsefedir.
İslam’ın özü, tevhid kelimesinde saklıdır; yani Allah’ın bir ve tek olduğu, eşi ve benzeri bulunmadığı inancı. Bu, kâinatın ve içindekilerin sonsuz çeşitliliğine rağmen, tüm bu varoluşun tek bir kaynaktan, tek bir Yaratıcı’dan beslendiği anlamına gelir. Ağaçların yapraklarındaki desenlerden galaksilerin muazzam döngüsüne, insan kalbinin atışından evrenin genişlemesine kadar her şey, O’nun varlığının ve birliğinin delilidir.
Bugün bazı felsefi yaklaşımlar, evrenin kendiliğinden var olduğunu veya tesadüflerle oluştuğunu iddia edebilir. Kimileri ise varlığı, maddeye veya enerjiye indirgeyerek onlara kutsallık atfeder. Oysa İslam, bu tür sınırlı tanımların ötesine........
© Haberton
