Paranın yükselişi, insan değerinin düşüşü: Boş vakit arayanlar
Eskiden erdemin, bilginin, vicdanın ve emeğin ön planda olduğu bir düzenden, her şeyin maddiyatla ölçüldüğü, kazancın tek kriter haline geldiği bir sisteme evrildik. İnsanın ruhu, duyguları, fedakarlıkları, artık banka hesaplarındaki sıfırların gölgesinde kalıyor. Bir insanın değeri, taşıdığı manevi zenginliklerle değil, cebindeki paranın kalınlığıyla belirlenir oldu. Bu durum, toplumun temel dinamiklerini sarsıyor, insan ilişkilerini yıpratıyor ve kolektif vicdanımızı aşındırıyor.
Peki, bu durumda insanlık neyi kaybetti? Kimlere kaldı artık? Bu soru, bir haykırıştır aslında. Merhametin, adaletin, dürüstlüğün, karşılıksız sevginin kime kaldığına dair derin bir endişedir. Paranın........
© Haberton
