Dolardan çok muhabbeti olan tüccarlar: Türkler mi, Yahudiler mi?
Elbette bu karşılaştırma tamamen kişisel gözlemlere ve abartıya dayanmaktadır, bu yüzden lütfen “ciddiye alınacak bir araştırma” muamelesi yapmayınız. Amacımız sadece tebessüm etmek ve belki de kendi iş yapış şekillerimize dışarıdan bir gözle bakmaktır.
Şimdi, bir Türk tüccarı hayal edin. Pazarlık masasına oturur oturmaz, sanki akrabasıyla konuşuyormuşçasına samimi bir “N’aber canım?” ile söze başlar. Fiyat konuşulmadan önce çaylar gelir, kahveler devrilir, memleket meseleleri halledilir. Sanki iş değil, uzun zamandır görüşülmemiş bir dost sohbetidir. Fiyat konusuna gelindiğinde ise, sanki kan davası güdülüyormuşçasına kıran kırana bir mücadele başlar. Sonunda taraflar yorgun argın bir orta noktada buluşur, ama asıl zafer, “Bak onu da kopardım!” bakışıyla ilan edilir.
Peki ya Yahudi bir tüccar? Onlar sanki ticaret okulundan “Maksimum........
© Haberton
