Geç kalan çiçekler
Bazı çiçekler hep geç kalır…
Onları bir tabutun kenarında, bir mezar taşının başında, bir uğurlama merasiminin ardından görürüz. Solgun bir “özür” gibi, suskun bir “keşke” gibi uzanırlar toprağa. Çünkü biz insanlar, yaşarken göstermemiz gereken sevgiyi, vefayı ve şükranı, genellikle ölümden sonra fark ederiz.
Pişmanlığın keskinliği, minnetin sessizliğini bastırır. Yaşarken söyleyemediklerimizi mezar taşlarına fısıldarız. Gecikmiş ziyaretler, sonradan hatırlanan doğum günleri, asla okunamayacak mektuplar… Hepsi bir tür geç kalmış çiçek gibidir.
Minnet; bir teşekkürdür, bir sarılışta gizlidir. Kimi zaman bir aramanın, küçük bir hatırlamanın içindedir. Ama ne yazık ki, o küçük şeyler çoğu zaman........
© Haberton
